)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-88-)(-)(-)(
Bulunmalı
Bu gönlüm çok sever güzel methini Güzelde yangına sel bulunmalı Bakması mest eder cansız yatanı Gülerken yanakta hal bulunmalı Gezerken ceylandır bakarken maral İnce narin değil tam orta karal Gezmesen o bağda solmadan saral Sevda bahçesinde gül bulunmalı Güzeli bulmalı eyyam deminde Yoktur bir kusuru hub endamında Bulmalı eşini tıfıl çağında Sinesi üstünde el bulunmalı Ölçülmez güzelin asla kıymeti Herbir yerde olur onun rağbeti Dinlenir mecliste olsa sohbeti Güzelde hünerli dil bulunmalı Her bir mahlukatı mevlam yarattı Kimini çok kimin bir karar etti Güzelin gamzesi canlara battı Böyle güzellere kul bulunmalı Güzel olan her dernekte seçilir Verse bir kadehte zehir içilir Gezdiği yerlerde güller açılır Güzelde eda naz fel bulunmalı Nedendir Noksani fazla yazarsın Az şeylerden sinirlenir azarsın Bir gün olur tatlı candan bezersin Alem de cennete yol bulunmalı ……………………………… NOKSANİ …………………………….. 1922-1964. Artvin’in Yukarı Hod (şimdiki adı Yukarı Maden) köyünde doğdu. Asıl adı İbrahim Muratoğlu’dur.Aşık edebiyatıyla içiçe olan ağabeylerinin de bilgilerini aktarmalarıyla aşıklık geleneğini küçük yaşlarda öğrendi. Önceleri aşıklık geleneğinde şiir ve türküleri ezberleyip kaydeden Aşık Noksani, yaklaşık 18 yaşlarından itibaren kendi de şiir yazmaya başladı. Bu ilk şiirlerin bazılarında kendi adını, 1940’ların 2. yarısından sonra Noksani mahlasını kullanmaya başladı. İlkokul öğrenimi olmasına karşın babası ve ağabeyinden Arapça ve kısmen Farsça öğrendi.Şiirlerinde zaman zaman Sümmani ve Şenlik gibi Farsça etkiler görülmesine karşın ağırlıkla yalın Türkçeyi kullandı.Şiirlerinde genellikle aşk ve doğa konularını işledi. Ancak taşlama ve övgü konulu şiirleri de bulmaktadır. Öldüğünde geride, kendi şiirleri dışında Sivaslı Aşık Talibi’den Hodlu Şamili’ye dek birçok aşığın türkü ve şiirlerinden oluşan yüzlerce sayfayı bulan elyazması ve daktilo edilmiş notlar bıraktı.Hodlu Noksani’ye ilişkin bir araştırma Bekir Karadeniz tarafından "Hodlu Noksani Yaşamı ve Şiirleri" (2000) adıyla yayımlandı. ………………………………………………………………………………………………………………….. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-88-)(-)(-)( Güzele tutulmak çok kolay amma O aşkı çekmeye hal bulunmalı Bir gülde şakımak çok kolay amma O gülde konacak dal bulunmalı Gonca gülü güzel ise severler Burcu burcu sevda kokar bu yerler Her çiçek güzeldir sevilir derler Çİçekte alacak bal bulunmalı Gövel ördek olup dolanıp Nil’de Sevdiğinin adı dolanır dilde Eğer sever ise iki gönül de Vuslata ermeye yol bulunmalı Sevdiğim dediğin tutmalı eli Etmeli sevdiğin divane deli Uçuşmalı şöyle saçın her teli Saçın savurmaya yel bulunmalı Sevdalar gizemli mistik olmalı Güzelin kaşında rastık olmalı Gerekirse başa yastık olmalı Cananı sarmaya kol bulunmalı Gönülde yükseklik bir yayla ise Başında dolanan bir ayla ise Sevene sevdiği bir Leyla ise Mecnun’a bir sahra,çöl bulunmalı Hangi aşık yaslanmaz ki bir dağa Aşk denen hastalık uyar her çağa Suna’sın arayan yeşil ördeğe Bir kanal,bir gölet,göl bulunmalı Terk etmek kolay mı bahçe bağları Nasıl geldi geçti gençlik çağları Yiğit aşmak için karlı dağları Bolu’da bir çamlı bel bulunmalı Şu mağrip neredir şu maşrip nere Tutuluyor gönül göz göre göre Bu deli Lüzumsuz düşerse yere Tutup kaldıracak el bulunmalı Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz Rastık: 1. Kadınların kaşlarını veya saçlarını boyamak için sürdükleri siyah boya 2. Sürme |
Nasıl geldi geçti gençlik çağları
Yiğit aşmak için karlı dağları
Bolu’da bir çamlı bel bulunmalı
Şu mağrip neredir şu maşrip nere
Tutuluyor gönül göz göre göre
Bu deli Lüzumsuz düşerse yere
Tutup kaldıracak el bulunmalı
emeğine sağlık gardaş güzel ustaca yazılmış eserdi yürekten kutlarım
selamlar saygılar dost muhabbetlerimle,,,