Davet
Aslında hiç bir şey yapmaya niyetim yoktu.
Günümde sana gelmelere geceyi indirince, Çıkıp gevezeliklerden uzak dolaşmalara yürüdüm. Etraftan etrafa,her şeyden her şeye,pazardan pazara. Aklımdaki kırk tilki uyuyunca gözüm bir hiçe takıldı, Verdim parasını şık mı şık bir paket yaptırdım, Kıyaklara boğan bir hediyem olsun diye kendime. Nasılda paketin hiçbir güzelliği vardı,ışık,ışık. Nasılda paketin hiçbir kokusu vardı,buram,buram. Ben,hiç ve paketi düştük yollardaki dönüşlere. Hiç de uzak gelmedi geri varışlar nedense. Paketi,hiç ve ben tutunduk kapının tırkazına, Hiç de zor olmadı kilidin çözülmesi yalnızlığa. Bırakmadık,aldık yanımıza yalnızlığı hiç ben ve paketi. Yüreğimizde bir masa ayakları yere sağlam basan. Döküldük masaya her şeyimizle hiç düşünmeden, Ben,yalnızlık,hiç ve paketi birere birer. Aaa..baktık ki sıkıntı da oturmuş bizi oyuna beklermiş. Oyun güzel oyun adı denizlerden gelme;yutmaca. Önce hiç yalnızlığı yuttu aniden çok yalnız bulup, Sonra paket hiç i yuttu nedense benden yüz bulup, Çok gülünce bende sıkıntıyı yuttum keyifle bir olup. Kaldık mı paketle,ben,keyfim ve gülmem baş başa şimdi. Parasını ben verdim desemde dinlemedi beni,keyfimi ve gülmemi. Harami mağarasının ağzı gibi açıp ağzını tuttu bizi de yuttu. Hemen arkasından masa da düştü paketteki içimize. Gözler alışınca görmeye başladık pakettekiler bir birimizi. Ne kalabalıkmış burası,ne acıkmışız ne susamışız ne özlemişiz. Çok misafirpervermiş paket bize bir masa hazırladı davetliyiz. Toplandık,onlar hiç,yalnızlık ve ben,hatta sizde buyurun. Merak etmeyin hepimize yeter masamız çok zengin, Önümüzde doyumsuz lezzet de bir lokmacık UMUT var. ozeus |