)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-86-)(-)(-)(
………………………………………………………………………………………………………
KARA GÖZLÜM İflah olmam ben bu dertten ölürüm Derdime bir çare bul kara gözlüm Korkarım ki gurbet elde kalırım Bana görünmüyor yol kara gözlüm Ayrılık belası geçti başımdan Uzak düştüm sevdiğimden eşimden Günde kaç çift mendil dolar yaşımdan N’olur bu yaşımı sil kara gözlüm İnliyor derdinle bu gönül sazı Ayrı yerde ettik baharı yazı İnanma gel bana bu düşman sözü Bize hasettirler bil kara gözlüm Gönül bahçesinden güller dermişsin Yarim beni düşmanlara yermişsin Duydum yine ele gönül vermişsin N’olursun bir haber sal kara gözlüm Gurbet İllerinde gönül yar ister Usandı bu yerden başka yer ister Kem gözlerden ırak bir diyar ister Bizleri görmesin el kara gözlüm Dilde aşık diye söylenir adım Sana kavuşmaktı bütün muradım Hasretin güç imiş şimdi anladım İşte böyle bizde hal kara gözlüm Ömrümün belirsiz gece gündüzü Canıma kar etti ellerin sözü Düşmanlar bakıyor ayıra bizi Gel uyma onlara gel kara gözlüm Giden yoktur seni kimden sorayım Gelen yoktur sağ olduğun bileyim Çok isterdim bir yol yüzün göreyim Getirmez habarın yel kara gözlüm Bu garip kaç yıldır yüzün görmedi Senden bana doğru habar gelmedi Korkma henüz bu sevdiğin ölmedi Sümmani bir naçar kul kara gözlüm ………………………….. AŞIK SÜMMANİ …………………………….. Sümmânî hakkında zamanında geniş bir çalışıma yapılmadığı için, şiirleri ya unutulmuş, ya da diğer âşıkların şiirlerinin içinde eriyip gitmiştir. Yapılan araştırmaların da oldukça yetersiz kalmasından dolayı da günümüze çok az şiiri ulaşabilmiştir. Bu şiirler de yine yazılı olmayıp, âşıkların ve torunlarının kulaktan duyma şiirler olmuştur. Biz Sümmânî’nin hafızalarda yer eden bu şiirlerini derleyerek bir araya toplama yoluna gittik. Çalışmamız sırasında Sümmânî’nin şiirlerini içeren dört adet cönk ile 48 adet yazma varak ele geçirdik. Şiirleri tasnif ederken esas olarak bu cönkleri ele alarak, şiirlerin mısra ve kıtalarında oluşan farklılıklarda cönkleri ön planda tuttuk. Cönklerde mahlas beyti olmayan şiirler ise Sümmânî’ye ait olup olmadığı şüphesi ile değerlendirilmemiştir. Ayrıca Sümmânî hakkında yayınlanan eserler de şiirlerin sonuna verilerek, bizim yeni yayınladığımız şiirlerin hangileri olduğunu böylece ortaya çıkardık. Bu metot doğrultusunda hazırladığımız eser, okuyucu ve araştırmacılar tarafından yoğun ilgi gördü. Bu ilgiden dolayı eserin ikinci baskısı yapılması gereği doğdu. Bu ilgi için okurlara teşekkür ediyorum. Birinci baskıda yer yer baskı hataları olmuştu. Bu baskıda hem bu hataları düzelttik, hem de bu süreç içinde yeni tespit ettiğimiz şiirleri de yayınlama fırsatı bulduk. Ayrıca bu baskıda Sümmânî’nin hikâyeciliği üzerine de durarak onun tasnif etmiş olduğu ’Elmas İle Kahraman’ ve ’Mâhirî’ hikâyelerini de bu çalışmamıza dahil ettik. Bu yeni bölümlerle beraber Sümmânî’nin hikâyecilik yönünü de ele almış olduk. Burada şunu da okuyucularımızın dikkatine sunalım ki, bazı alevî web sitelerinde Sümmânî’nin alevî olduğu yönünde ifadeler yer almaktadır. Bu kesinlikle doğru değildir. Sümmânî’nin Alevilikle uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur. Çalışmalarım sırasında yardımlarını hiç esirgemeyen, her konuda kendilerine başvurduğum sayın Hüseyin Sümmânîoğlu ve merhum Nusret Toruni’ye teşekkürlerimi sunuyorum. Abdülkadir Erkal )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-86-)(-)(-)( Batıyor sineme dide-i müjgan Bakışın gurşundur bil kara gözlüm Böyle yazmış bunu kudretli yazgan Hiç isyan eder mi dil kara gözlüm Yem oldu sevdamız kuş ilen kurda Bu yürek ataş da yanıyor korda Bu bahar olmazsa gel/cek baharda Vereyim eline gül kara gözlüm Seni takıp gezemedi koluna Bir küflü hançar ki batar soluna Hayıflanaraktan bakar yoluna Hasretin aşığa zül kara gözlüm Mevlâ’dan her türlü gelse ihsanlar Sensiz neye yarar hamamlar hanlar Yemyeşil çayırlar koca ormanlar Görünür gözüme çöl kara gözlüm Gördüğün rüyanı hayra yorarsan Gezdiğin yerler de beni ararsan Merak buyurup da hâl’ım sorarsan Vaziyet ahvâl’im kül kara gözlüm Nasıl da güzeldi cilve nazların Baldan datlı idi o avazların Aklıma geldikçe kara gözlerin Çeşmimden akıyor sel kara gözlüm Bahçada gülünden gonca bernadan Geçer miyim senin gibi erna’dan Gatar gatar geçen allı turnadan Bari selamımı al kara gözlüm Yürek beni ister dilin anarsa Senin de bağrınla döşün yanarsa O suna katarı gelip konarsa Sen de bana habar sal kara gözlüm Hasretlik kök salmış kalp otağına Düşürmüş bir kere kader ağına Lüzumsuz dil döker dert ortağına Dertli saz da inler tel kara gözlüm Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz ETEK YAZILARI Dide: Göz Müjgan:Kirpik,kirpikler Yazgan :Yazan, yazar. Çeşmi:Göz pınarı Berna : Taze,körpe Erna: Çok güzel ve cilveli sevgili. Otağ:Büyük çadır |
okudum yararlandım emeğin boşa çıkmasın
emek verilmiş eserleri gün yüzüne çıkardığınız için tebrik ederim
saygımla