Ben ezgilerin yalancısıyım
Ben ezgilerin yalancısıyım dostum
Ben ezgilerin yalancısıyım. Kim derse bu ezgi benimdir İnanmam Çünkü ezgiler her yerde karşıma çıkar. Kâh karlı dağların başında, Kâh sulak ovalarda, Kâh Anadolu’da, Kâh Rum elerinde, Kâh Ermenistan’da, Kâh Azerbaycan’ da, Kâh kuzey Irak’ da çıkar karşıma. Bakarım duyarım Aynı ezgi, aynı duygu, aynı his. Ben ezgilerin yalancısıyım dostum Onları kimseye mal etmem. Onlar bana ne olduklarını kimin olduklarını söylerler, Bende onların söylediklerini söylerim Kendimden hiçbir şey katmam dostlar Hiçbir şey katmam kendimden. Duyarım onları karlı havalarda Duyarım onları sıcak ovalarda duyarım. Kimin ağzından Kimin yurdundan, Kimin sazından çıktığına bakmam Dinlerim, dinlerim. İçim bir hoş delibaşım sarhoş olur, Kendimden geçerim. Bakmam lisanına Türk’ cemi, ? Kürt’ cemi, ? Rum’ca mı, ? Ermeni’ cemi,? Gürcü’ cemi? Dinlerim. Ben ezgilerin yalancısıyım dostum Onlar kendilerini bu topraklara adamışlarsa, Bu topraklardan filizlendiklerini söylüyorlarsa Ben ne edeyim.? Kimi zaman Leyla ile Mecnun Kimi zaman Kerem ile Aslı, Kimi zaman Ferhat ile Şirin, Kimi zaman Arzu ile Kamber, Kimi zaman Ahçik ile Mustafa, Kimi zaman Mem ve Zîn olarak karşımıza çıkıyorlarsa Ben ne diyebilirim? Ben ezgilerin yalancısıyım dostum. Bazen bir sazın mızrabından, Bazen bir aşığın dudağından, Bazen bir dudukun yanık sesinden, Bazen bir garmonun hoş avazından, Bazen bir zurnanın oynak havasından, Bazen bir ney in ızdıraplı ağlamasından dökülürler. Ben ezgilerin yalancısıyım dostum. Bakarsın bir deli hoyrat Bakarsın bir tatlı ninni Bakarsın bir yanık ağıt Bakarsın bir uzun hava Bakarsın bir hoş mani, olur Harmanda savrulan buğday gibi havaya karışıp gider Sonra iner toprağa Filizlenir filizlenir. Ben ezgilerin yalancısıyım dostum Ezgiler ne söylerse Onu bilirim Onu söylerim Onu çalarım Vallahi ve tallahi kendimden hiç bir şey katmam. Sevgimden başka. |