Biraz Rüzgara Benzesen
okşanmaz rüzgarın saçları
çiğdem tutan ellerine dokunulmaz gözleri yağmur sever dudaklarıysa gece kapanılmaz ayaklarına hiç bir mevsimde suskunluğunu sadece Afrika akasyaları bozar şuh bir sesle söyler şarkısını söyler de her sevişme sonrası nehirlerin en deli yerinde arınır tutkularından kuşların çoğaldığı mistik bir kenttir özlemini çektiği yer yüz sürüp dağlara coşar ırmaklarla bir bu yüzden kanat çırpar teninde durağansız esişi karışıp teninin terine damla damla çoğalır bende karşı konulmaz o kanat sesleri şimdi sen soyunup kibirinden biraz rüzgara benzesen bezensen mevsim mevsim esintilerle ilkbaharlar döl tutsa yüreğinde yurt biz olsak akasyalara salıncaklar kurup bir kıtadan bir kıtaya cennete dua cehenneme sual olurken harcayıp gençliğimizi yeni baştan ve kırpmadan gözümüzü dalsak hayatın içine kırılan kırılsın dökülen dökülsün misali rüzgarın okşanmayan saçlarında karanlığı hırsından çatlatan en uzun günde rüzgarı avuçlarında çoğaltan fırtına olsak |