Gül şehriGül şehrine akın var bölük bölük buyurun Hakk diyen hakikati dört bir yana duyurun Meth-i senâ eylemiş yeri göğü yaratan Ümmetim diye diye o’dur yüreği atan Liva-ül hamd altına girmeye oluk oluk Ya Bismillah diyerek başlasın bu yolculuk Ayak değdiği yere miskin yüzüm süreyim Lütfûyla cemâlini bir kez daha göreyim Her sokağın başından görünün birer birer İcmâ- kıyas ve sünnet olmalı size rehber Gel diye davet eder ol Serveri Enbiya Aşkıyla kanatlanır dergâhtaki evliya Aman efendim aman yolundur bize felah Canlar uğruna feda La İlahe İllallah Ey rüzgâr bu nefesle eseceğin kadar es Seninle irşâd olsun aşkta kilitli mahbes O şehri gülistân ki müjdeli misafiri Uğruna kainâtın can bulduğu safiri Öyle bir dâvâ ki bu menzili güle gider Nübüvveti saklayan hırka ve tüle gider Veysel gibi inleyip Yunus gibi şakıyın Her azaya Hakk diye zikir ipi dokuyun Koşun kalabalıklar gül şehrine akın var Mekke ve Medine’de cana candan yakın var Kainâtı ışıtan sultanlar sultanı o Ekrem-ül Ekreminin beşerde lisanı o Belki de nazâr eder ol Muhammed Mustafa, Kokusunu uzatır Bedir- Merve ve Safa Ey efendim duy beni kapında kul köleyim Nefsimi bin parça böl yalnız seni bileyim Kul Makberî neylesin derde derman eylesin Elinde kalem ile her dem Bir’i söylesin Makberî – Ahmet Akkoyun……..25/01/2011….21:45…İst |