SALLANIR SALINCAKLARDA
Parkta artık
salıncaklar bomboş bomboş sallanıyorlar bırakmışlar kendilerini rüzgarın akışına bir gidğip bir geliyorlar, bir garip sessizlige gömülüyor salıncaklar parkta her sonbahar geldiginde, sanki daha düne kadar buralar bu park bu salıncaklar gülerek koşup oynayan mutlu çocukların yeri degilmiş gibi, sanki sevgililerin kaçamak buluştukları,koklaştıkları yerler degilmiş gibi, birden koşup salıncaklardan birine binip gözlerden ırak sallanmak geçiyor içimden, sallanmak geçiyor içimden sallanmak, şöyle çocukluguma uzanacak kadar sevgi tadında işte safça, ama birden korkuyorum salıncaga binmekten ona yaklaşmaktan ürküyorum, onunla yabancı gibiyiz adeta ellerim salıncaga el gibi kalmış tutamıyorum bir türlü, bulmaya,aramaya çalıştıgım çocuklugumun ellerini bırakıyorum salıncaktan içim sızlayaraktan, ve vazgeçiyorum kayıp bir benligi aramaktan yerine koyabilmek için. Ve ömrün basamaklarında bir yaz daha geçmişte kalırken,ve bir sonbaharı daha yaprak,yaprak tüketirken ben sararmış, ve ben ayrılmadan salıncakların başından son kez, içimde kabardıkça kabaran yalnızlıgımı düşündüm bir daha, ve yalnızlıgımı yükledim adınca sallanan salıncaklara, sonbaharın ninnisiyle sallansında büyümesin bir yalnızlık fırtınası dinsin bir mevsim daha uyusun diye hiç ses etmeden, bıraktım salıncaklara yalnızlıgımı bıraktım salıncaklara çocuklugumu terk edipte geldim... 06/10/1989/DRAGOS/------ Metin GÜRSOY |