12
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1618
Okunma
………………………………………………………………………………………………………………………………………………
Elest-i bezminde olundum hitap
Kalubela lisanından okudum
Onun çün veririm bu söze cevap
Erenlerin ihsanından okudum
Niceleri vasıl oldu rahmete
Niceleri düştü anda zahmete
Yüz dört kitap nazıl oldu ümmete
Ben inandım furkanından okudum
Keşfi’yim derdimi aldım hocadan
İmla bildim altmış iki heceden
Saadet kazandım gündüz geceden
Pir-i Azam divanından okudum
Aşık Keşfi©
1843-1910. Yusufeli’nin Zor (şimdiki adı Esenyaka) köyünde doğdu. Asıl adı Mustafa’dır.
Aşıklık geleneğinin çok belirgin yaşandığı bir köyde büyüyen Keşfi küçük yaşlardan itibaren şiire ve türküye ilgi duymaya başladı.
İlk gençliğinde Erzurum’a giderek Gaznevi Ahmet Efendi dergahında bir süre kaldı. Bu dönemde tarikat ilişkileri de gelişen Keşfi daha sonra köyüne dönerek çiftçilikle uğraştı.
Özellikle dini konular olmak üzere hemen her dalda şiirleri bulunan Keşfi’nin bilinen en önemli eseri ise » Mevlid-i Nevebi« adlı eseridir. Bu mevlit Aşık Keşfi’nin köyünde halen Süleyman Çelebi’nin mevlidi yerine okunmaktadır.
Aşık Keşfi döneminin bilinen aşıklarından Muhibbi’yle karşılaştı ve onunla arkadaşlık kurdu. Aynı zamanda Muhibbi’yi bir usta olarak da kabul eden Keşfi, dönemindeki birçok aşığın yanında oğlu Huzuri’nin de yetişmesine yardımcı oldu.
Keşfi köyünde dokunan kilim, seccade gibi bazı elişi eşyaları satmak üzere dolaştığı sırada İspir’in Salaçur (şimdiki adı Kekikli) köyünde öldü.
Bugüne dek yayımlanmayan ve bilinmeyen şiirlerinin yeraldığı »Keşfi Divanı« Taner Artvinli tarafından çevrilip yayına hazırlanmaktadır.
Okudum
…………………………………………………………………………………………………
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-79-)(-)(-)(
Gülizar içinde gördüm goncayı
Şeyda bülbül lisanıyla şakıdım
Nasıl sevdim dört yapraklı yoncayı
Hâkkın İhsanıyla kelbe dokudum
Kurumuş pınardan dolar mı testi
İrfan diyarından bir meltem esti
Çektim besmeleyi aldım abdesti
Ol nebi’nin nişanıyla okudum
Er meydanındaydı gözünü yumsa
Dilek gerçek olur Mevlâ’dan umsa
Baktım da çevreme yoğidi kimse
Köroğlu’nun pür şanıyla tek idim
Hâkka iyi bir kul sevene yâr’dım
Örnek alanlara namustum ar’dım
Şükür sofrasında Râbbe yalvardım
Mansur gümanıyla enel hâk idim
Mazluma ufuklar açmak üzere
Dost elinden bade içmek üzere
İnsanlığa ışık saçmak üzere
İlm’in feymanında gözü pek idim
Beş vakit namazı edince eda
Gaiplerden geldi bir hoşca nida
Lütfuyla ruhumu coşturdu hüda
Râbbin peymanında doydum tok idim
Lüzumsuz aşk ile Rabbin bilince
Sende gideceksin vakti gelince
Hakkın rahmetine vasıl olunca
Dünya’da mihman’ım artık yok idim
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
ETEK YAZILARI
GÜLİZAR:Gül bahçesi
GONCA:Yeni açacak,tomurcuk gül
ŞEYDA:Sevda nedeniyle aklını yitirmiş, çılgın.
LİSAN:Dil
İHSAN:Lütuf,lütfedilen
İRFAN: 1. Bilme, anlama. 2. Kültür, ekin. 3. Tasavvufta evrenin sırlarını bilme gücü.
NEBİ: Peygamber
NEBİ NİŞANI: Peygamber mührü
UMMAK:Beklemek,çok arzu edileni istemek
PÜR ŞAN:Bütün namı,şanı,şöhreti
GÜMAN:Umut
MAZLUM:Suçsuz,günahsız
BADE:Aşk şarabı
FEYMAN: Ahlakta olgunluğu amaçlama, iyi ahlaka yönelme.
EDA:yerine getirme,ifa etme
LÜTUF:Verme
PEYMAN:Yemin-And
VASIL: Erişen, ulaşan, kavuşan.
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….
5.0
100% (10)