Şafak Gülü
Şafağın gülü soluyor işte
Beyaz gelinliği ile beni beklemekte yine akşam Ey ruhumu sattığım aşk Kursan bütün tuzaklarını da Ne olur bir defa daha sana yakalansam Aç duvağını gecemin nuru mehtap Saçların uzayıp okşasın tenimi Masum rüzgârlar hayallerimi getirsin ısrarcı dalgalarla Bazen beyaz üstte, bazen siyah Gerçeğe bürünsün bu akşam, tutsun ellerimi Ve gölgeler Hayatımın ikinci boyutu, ardımdan sürünenim Ardından süründüğüm Karşıma geç, can bul, kan bul, beden ol Bırak yansımalarla oynaşmayı Gel artık, yüreğim ol Mağaralarının adını değiştirdiğimi bilmez haramiler Kimse bilmesin diye dalgalara en yakın kumsala yazdı parmaklarım Ben bekleyişimi çekip uzattım şafağa Gel artık Gülün açmasına var daha Kendi kulağıma fısıldadım “ Seni seviyorum!” diye Kimseler duymadı Kızıp sarıdan maviye boyamaya başladım gökyüzünü Hıçkırığıma ambalaj yaptığım gözyaşlarım çiğ oldu Ne yüreğimin yaktığı, ne yüreğimi yakan, olmadı, olamadı Bilemezsin ki akşamın adını gece Kendi adımı hasret koyduğumu Mercan kayalarının altında sen renklerinle oynarken geçti zaman Bütün mehtaplara haykırsam kendimce Bilemezsin ki neden sensiz diye sorduğumu Şafağın gülü açıyor işte Kaprisli gölgelerim beni bekliyor dün gibi bu sabah yine Ey ruhumu sattığım aşk Kursan bütün tuzaklarını da Gönül rızamla hayatımı versem ellerine… |
Hayatımın ikinci boyutu, ardımdan sürünenim
Karşıma geç, can bul, kan bul, beden ol
Bırak yansımalarla oynaşmayı
Gel artık, yüreğim ol
özellikle bu dizelerde takılı kaldım,
iç hesaplaşma, davet, en çok ta özlem var, yaşanmamışlıklara
beğeni ile okudum, yürekten kutluyorum saygılarımla