Dört mevsim bir kördüğüm ..Çözemediğim..
Dört mevsim bir kördüğüm
Çözemediğim Karlı kış hazin geçer Yurtsuzları sokaklarda vurur... Nedendir bilinmez Kardelenler inat bas gösterir Mis gibi hava, buz gibi soğuk Saçak saçak parlayan buzlar... Her pırıltı muzip bir gözkırpış Gizliden gizliye. Sonlarına kışın bulgur bulgur olur karlar. Pekmez’e katık yapıp yeme zamanı Çiğdemler bas gösterir Özletirler kendilerini ilkbaharda Kar cicekleri son nefes yetişirler kara. Erimiş buzlar dere olur akar Yavaş fısıldar çiçeklere ve Serpilir tüm güzellikleriyle ağaçlar... Mis gibi bir koku, ilik bir hava Buram buram tazelik vardır ilkbaharda Kuşlar cıvıldaşır, yavrular dolaşır Börtü böcek sonu gelmeyen Telaşa düşer... Güneş muzipçe sırıtır parlar Parlatır etrafı... Yavaş yavaş meyveler olgunlaşır sıcaklığında Artık yeşillik tadına doymuştur... Hasat zamanı yaklaşırken gelir gider yaz... Alınır sepetler, sandıklar Düşülür yollara... Deniz başka bir sıcaklıkla gülümser sana Durgun; sakin yorulmuşçasına... Bir elinde elma dilinde sözün Yüzünde ter ama bir başka olur çalışmak Yaz havasında yorucu ama tatmin edici. Sıcak olmasına rağmen sevindirici... Bulutlar yavaş yavaş kavuştururken kollarını Ve daha anlayamadan gelir sonbahar. Hüznün baharı... Yazın gitmesine sebebe olan sârışın güzel Hüznü anımsatan ama nedense mutlu yapan Gizli bir bilmece... Çözülmesi en zor olan belkide. Yağmur yağmur her taraf ıslak Yürek ıslak, gönül ıslak, gözler ıslak Umutla ufka bakan gözler... Ağaçlar çırılçıplak, Umutları artık yeşil bir yaprak. Umudun başlangıcı sonbahar ve sonra yine kış... Adeta dönme dolap Döndükçe dünya dönmeye devam eden. Nasılda güzel yaratmış yaradan. Dört mevsim bir kördüğüm çözemediğim. Çözmeye çalıştıkça düğümlenen... ELAM MNELAM.. |