Düşmüşse kalbine bir katre esin unutamazsın!Sanki sahte gülüşlerin sahibi oldum Kaybolmuş yıllarımı ruhumun derinliğine bıraktım, ne kadar arsızdım Onca lahzanın umutlarını bilmeden, fikretmeden yaşadım, ne kadar kandım anlayamadım Neden yalnızlığın derinliğinde yol arayan nefestim, bu zamanda aşkın şadını yaşayamadım Gün karamış, yalnızlık anbean başlamış Fark ettiğim ne kalmışsa aynada yediğim vurgunları sıralaşmış, aymazlığımı anlatmış Onca zaman ben dedirten ne varsa karşıma çıkmış, ruhum daralmış şimdi geriye ne kalmış Kime söylemeliydim, perişanlığı gizlemeliydim nazargah olduğunu hissetmeliydim ar armış Neden berduş nara atar, can sıkar Suskun hıçkırıkları o vakit varaşluğun bendinde karşısına çıkar, acziyeti anbean yaşar Kaçmak ister, firar etmeye kalkar, ruhunun derinliklerinden korkar ve haşyetin içine banar Akıl zail olmuştur, hissiyat şaha kalkmıştır ve sessiz çığlığı hakikat farkıyla duyulmaz ağlar Sazendeyi durma çok içten dinle Ahenk ruhun ve kalbin zikridir, keyfiyet aşk değildir, firkat lisanıyle müddeti aşkla hecele Tevdi edilen ne varsa, mukadderat bahtın naifliğinde,umutların niyetin istikametinde acele Ecel vaktidir, aşk kavlidir, hakikat için tanzim edilen ulviyettir, nefsi lekelerinle harap etme Birgün kadavraya git unutma Ne kadar hevesin varsa yanına al sonraya bırakma, emanet edilen ten nedir o anı yaşa Ruhun bahşedilen yetisini unutma, idrakin ve aklın kalbin içindir, aşkı maslahata bırakma Yol çoktur, idrak boş ise haşyet gecelerde ne kadar korkunçtur, aklet ve aşkı eceli sulandırma Mustafa CİLASUN |