Müsekkin
Kızgınlık tabiri az gelir sana,
Harfleri dilinde parçalıyorsun. Sinirlerin terfi etmiş başına, Aleve dönmüşsün de yanıyorsun. Oturup şurada kahveni içsen, Sakinlik yakışır insana bilsen, İçindeki dünyaları keşfetsen, Dünyayı küçücük mü sanıyorsun. İnsanları tanımana az kaldı, Yapılanlar yanlarına kar kaldı, İçine düştüğün çok garip haldi, Hallerini kendin beğenmiyorsun. Her kazık yediğin sinsi insandan, Kurşunu yemişsin tam da sırtından, Laf edilmiş bolca her gün arkandan, İşte bu lafları kaldırmıyorsun. Yüzünün hatları gergin dururken, Yanlış kişilerle akşam olurken, Yaşın kemalini buldu erkenden, Şunu bil gittikçe gençleşmiyorsun. Gevşesin bedende bütün sinirler, Ateşte erir ya en saf madenler, Beyninden boşalsın kötü fikirler, Gülünce inan ki farklaşıyorsun. Kimseye kalmaz ki bu yalan dünya, İnsanlık görüyor, yalandan rüya, Dillere yakışmaz, yalan ve riya, Güzel konuştukça gençleşiyorsun. Tebessümler otağ kursun yüzüne, Bazen bakma el alemin sözüne, Beğenmişin lüzumsuzca pozuna, Bakıp mı yüzünü ekşitiyorsun? Yakışır insana insanca gülmek, Mühimdir insanı insanca sevmek, Hele ki ölürken insanca ölmek, Bunların hepsinden haz alıyorsun… 07.08.2007 Necati ŞİMŞEK Ankara |
Saygılarımla.. .