Çocukluğum
çocukluğum...
çocukluğum... ne kadar günahsız, ne kadar masumdum... kurulan bir salıncakla, alınan bir oyuncakla, nasıl da mutlu olurdum... tüm servetim, cebimdeki misketlerim... bir de; düşlerimi süsleyen, "teksas"larım,"tommiks"lerim... bugün sizlere kavuşmak için, bilseniz nelerimi verirdim... ilk sevdada tattığım, o eşsiz heyecanım nerede benim... ve ilk ayrılışda akıttığım, o tertemiz yaşlarım... hepsi mâzi oldular, toza,toprağa bulandılar... çocukluğum... çocukluğum... ne kadar günahsız, ne kadar masumdum... henüz paçama dolanmamıştı, türlü,türlü yalanlar, para kazanmak uğruna, yaptığımız kavgalar... memurken, âmire yaltaklanmalar, âmirken memuru azarlamalar, henüz ortalıkta yoktular... bekarken yapılan hovardalıklar, evliyken yapılan çapkınlıklar, ben büyüdükçe üzerime musallat oldular... çocukluğum... çocukluğum... ah..çocukluğum... ne kadar günahsız, ne kadar masumdum... ve ey yaradan..! fikrimi alsaydın daha ben doğmadan, hep çocuk yaşar, ve çocuk ölürdüm inan.... nisan 2010 çekmeköy |