Adı Yok
Takatim kesilmiş gayrı
Yüz yaşın gölgesi üstümde Başımdaki urgan gibi Saçı taşıyacak hal kalmamış Başımızda ağrımız Böğrümüzde öksürüğümüz Elimizde ince belli çay bardağımız Filiz kokuluca,demini almış Kanamayız derde ve çaya İlla da yokluk İlla da gırtlağa dayanmış borç Hangi dala uzansak Kırılır orta yerinden Yüz yıldır gurbeti Yüz yıldır hasreti Yüz yıldır aşkı Yaşarmış bir başına Hani yalnızlık Allah’a mahsustu Hani evlenmek de sünnetti Külliyen yalan sanki |