şimdi ölüm başka heyecanlar arıyor
ufukta görünmez artık akşamın lal serencamı
yolları haydutlar keser dama taşlarında suskun acıkan çocuklar görürüm kalem satmaz dilenciler sokaklarında şehrin soğuk bir iklimdir cadılar çıldırmış yakında uzaklık boyu artan maceramın elimde kalan son parçadır eski çağ savaşların ne olurdu sözcükler düğümlenmese boğazımda öksürük tabanımda delik çağ bombası gibi üstelik günlük kıyılmışlık seyrederdi denizlerinde sahil güvenlik değildi doğum günü partilerin asılmış sinekler ve timsahlar tutarken köşebaşları kıyılmış şimdi kareler ve dikdörtgenler yolda son danslarıydı elvedanın savaşan askerler konserve koklarken ölüm başka heyecanlar arıyor mataramda acı su ve kalın,kesif tarümar gece açın dehlizlerini tarihin kralllar tahtlarında iskeletlerini seyrediyor mumyalarıyla kafadan hortlamış çağ çarşı pazarda limitsiz gezerken elime aldığım son güvercinde tüylerini ve yemini bırakıp bana giderken somurttum sadece somurttum oyunlarında işte onların cengiz zorluoğlu |
Hayırlı akşamlar