USTA
Akşamın kederinden kaçıp geldim buraya
Bana bir duble rakı bir de küçük su usta Pikaba da hüzzam koy tuzu bassın yaraya Bu gün çok efkârlıyım işin doğrusu usta Ortaya meze koy ki zengin görünsün masa Canda iştah bırakmaz gönlümüzde ki tasa Şaşırma ağlar iken gözümden yaş akmasa Yare hasretliğinden, gözün kurusu usta Sakın ha ayrılığı aleme ibret deme Sabretmeyi denedim yine de sabret deme Kızıl kandır içtiğim kızılcık şerbet deme Aşkın özünden akar, suyun durusu usta Bu yorgun yüreklerde yaşanan sevda özel Kat kat olmuş saçları gülüşü ömre bedel Ressamın tuvalinden kalbime giren model Gözleri kahverengi ten gülkurusu usta Bırakıp gitti bir gün elimde bir resim var Kadehi boş bırakma bu gece içesim var Efkârımdan ağlayıp kendimden geçesim var Aklımdan hiç çıkmıyor böyle birisi usta İnan ki hala bilmem neden terk ettiğini Neden böyle ansızın bırakıp gittiğini Sakın ha deme bana sohbetin bittiğini Sohbetin en koyusu gece yarısı usta Dostların tüm sırrını sana derdi bilirsin İçkimize mezemiz hep kederdi bilirsin Bizi hep bu sohbetler hoş ederdi bilirsin Kederlendikçe başlar, derdin serisi usta Yarınsız aşkın kahrı çekilir mi diyorsun Şimdilik delirmedim, nereye gidiyorsun Muhabbette kadehi ihmal de ediyorsun Hani nerede kaldı meyin gerisi usta Bu şarkı söylenir mi? İşte efkara aktın Coşari gibi sen de sevdiğinden ıraktın Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın Bastığım toprak artık yaprak sarısı usta 14.01.2011/ Samsun İbrahim COŞAR |
Neden böyle ansızın bırakıp gittiğini
Sakın ha deme bana sohbetin bittiğini
Sohbetin en koyusu gece yarısı usta
Harikulade bir şiir haz alarak okudum yürekten kutlarım İbrahim Bey