GÖÇ
Dağ başında bulunan köyün yamacından aşağı
Sürüklendim olu orta, Duygularım sır oldu, geleceğim meçhul, Alınacak öcüm, verilecek sözüm, barınacak evim Her ne varsa geçmişe armağan. Kaçmak kurtuluş derler ya eskiler gidilecek yolu pas geçmişler. Uykuya dalmak bir rıhtımda kendi kendince Rüyalarında isyan, hayallerinde gelecek, Sonra bir martı çığlığı dikkatini delecek. Dertleşmeye adam ararken dolandırıldığının farkına varırsın Sonra bir koşuşturma telaşı hayatın gerisinden , İş, aş, barınma şehrin kalaba sokaklarında, Belki gecekondu köşelerinden bir mekan Belki çöp yığınları içinde bir yuva Büyük şehir büyük dert, Yaşamak köyden de sert. Eflatunsu tonda romantik bir görüntü, El ele sevişkenler geçerken göz önünden, Hatçe aklına düşer yıkılırsın, Sonra hatçe sarmamaya başlar seni Şehir kadınlarına bayılırsın. Bir tutam umut taşırsın içinde geleceğe dair, Yıkılmakla dikilmek an meselesi gelir sana “Yürü be adam” denmesini beklersin hep Gece kondu karanlığından çıkan çığlıklarda Erdal EBEM 14.01.2010 |
tebriklerimle
selamlar saygılarr