1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1092
Okunma
Dağ başında bulunan köyün yamacından aşağı
Sürüklendim olu orta,
Duygularım sır oldu, geleceğim meçhul,
Alınacak öcüm, verilecek sözüm, barınacak evim
Her ne varsa geçmişe armağan.
Kaçmak kurtuluş derler ya eskiler
gidilecek yolu pas geçmişler.
Uykuya dalmak bir rıhtımda kendi kendince
Rüyalarında isyan, hayallerinde gelecek,
Sonra bir martı çığlığı dikkatini delecek.
Dertleşmeye adam ararken dolandırıldığının farkına varırsın
Sonra bir koşuşturma telaşı hayatın gerisinden ,
İş, aş, barınma şehrin kalaba sokaklarında,
Belki gecekondu köşelerinden bir mekan
Belki çöp yığınları içinde bir yuva
Büyük şehir büyük dert,
Yaşamak köyden de sert.
Eflatunsu tonda romantik bir görüntü,
El ele sevişkenler geçerken göz önünden,
Hatçe aklına düşer yıkılırsın,
Sonra hatçe sarmamaya başlar seni
Şehir kadınlarına bayılırsın.
Bir tutam umut taşırsın içinde geleceğe dair,
Yıkılmakla dikilmek an meselesi gelir sana
“Yürü be adam” denmesini beklersin hep
Gece kondu karanlığından çıkan çığlıklarda
Erdal EBEM
14.01.2010