KIR ÇİÇEĞİ
Sen ıssız bir yarda
Kaya kovuğunda açan Adı konmamış kır çiçeği! Laleler,papatyalar, kıskanır seni Goncagüller türkünü dinler . Çiğdemler hikayeni Üç günlük ömründe rastgelsem Ve öpüp koklasam seni 01/01/2011 YALNIZLIĞIMI DİNLİYORUM Mehtapsız ve uzun bir geceydi Aylardan ocak Ve henüz yeniydi günleri Ve ben gecenin ayazında Üşümüyorken ellerim ürperiyor ve titriyordu yüreğim Vakit çok ve üstelik Uykuya küsmüştü gözlerim dilimde eski bir şarkı Ve hayalimde gözlerin Dudaklarım mırıldanırken seni Gayri ihtayari üç beş mısra Dilimden döküleverdi ‘’Sevemedim kara gözlüm seni doyunca hep kıskandım seni elden ömür boyunca’’ inan sustu kainat rüzğar,su,ağaç dalları tüm hayvanat,börtü böcek hatta kehkeşanlar ve yıldızlar inan susutu kainat sanki, melekler bile beni dinledi 01/01/201 ARAYIŞ ne mecnun oldum, nede ferhat nede yakubun yusufu aradı gönlüm hep leylayı, şirini, züleyhayı hiç ırak olmadı bana çöl kaf dağı , kenan ilinde kuyu yüreğim mecnunun gözlerim yusufun ferhatın elleri ellerim ne leylayı buldum ne şirini nede züleyhayı nerede çöl nerede kaf dağı nerede kenan ilinde kuyu GECE ; Tarifsiz bir hüzünle Geceye yagmur yağıyordu Bulutların kirpiklerinde matem. Yalnızlığımın zifiri karanlığında Ve çaresizliğimin kör kuyusunda Sanki bulutlar bana ağlıyordu; Yıldızlar ve ay Kirpiklerinde mahpustu bulutların Arada bir hıçkırıyordu gece Gözlerinde şimşekler Toprak gözyaşlarını öpüyordu Ağaçlar yıkanıyordu sağanak sağanak En koyu karanlığında Ve en derin yerinde zamanın Kat kat yalnızlığıma bürünmüş Hala kuruyken gözlerim İnadına ıslak , ve inadına çıplak Gecenin gözyaşlarını öpüyordu toprak 06/01/2011 cuma |