Kar Taneleri
gecenin kapıları kapalıydı
ağlıyordu kar taneleri nokta ve virgüllere ihtiyac duymadan vurulmuş bir ceylanın son nefesini verişi gibiydi ıslaktı gözleri noktalara ihtiyaç duymadan yaşadı uzun kirpiklerini yayarak attığı mahçup kimsesiz bakışlarını ne noktalara yer verdi ne de ardından gelen büyük harflere küçük insan uyumuna uyardı büyük insan olmak nedir bilmeden sanatlı sözlere yalnız gülümserdi güzel sözlere yeterdi gözleri nokta ve virgullere ihtiyaç duymadan salıverdi cilvesine kapıldığı evliya görünen pezevenk dayıların et kokan kollarına kendini hikaye burada bitti gecenin kapıları kapalıydı ağlıyordu kar taneleri biter iken denmeli birkaç dize yazılmış ise uğruna her ne ise sevda denmişse adına her aksam sabah olmak bilmez bana ve alkolik kar taneleri suskun kar taneleri saçlarım kadar ak ve simdi bir sevda turkusu mırıldanıyorum bağırarak gecenin kapıları kapalıydı ağlıyordu kar taneleri nokta ve virgullere ihtiyaç duymadan bak simdi son perde sona erdi ’nokta’ |
Saygılar..