Al Beni de Efendim
Şu kederli gönlümüz hülyalarla avunur,
Al beni de efendim gözüm gözüne kurban. Zavallı garip başım hasretinle dövünür, Al beni de efendim yüzüm yüzüne kurban. Yıllar var ki ayrısın vatanından yurdundan, Gel de, geleyim artık bende senin ardından, Yaprak gibi sarardık bu hasretin derdinden, Al beni de efendim dizim dizine kurban. Geceleri rüyamda, gündüzleri aşımda, Seninle mana bulur, baharım da kışım da, Hangi yöne gittiysem hafakanlar düşüm de, Al beni de efendim özüm özüne kurban. Emanet ettiklerin namusumdur arımdır, Senin derdin bilesin benim ahu zarımdır, Acıların, sevincin benim öbür yarımdır, Al beni de efendim izim izine kurban. Ağaçlar çiçek açtı, kuşlar yuvadan uçtu, Bilmiyorum gideli daha kaç mevsim geçti, Sensizlik ikliminden nice yiğitler göçtü, Al beni de efendim sızım sızına kurban. Gözlerimiz yollarda, kulağımız sesinde, Çıkıp ta gel ne olur bayram arifesinde, Tüllensin hayalimiz o amber nefesinde, Al beni de efendim sözüm sözüne kurban. Gül dalında, bülbülde cismini görüyorum, Gönlümü nakış nakış sevdanla örüyorum, Günden güne eriyip, özlemle kuruyorum, Al beni de efendim közüm közüne kurban. 23.01.2010 Kütahya |