Çıplak !Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Evet okurlar...
Şiirimin öyküsünü anlatmak istedim. Yıl bindokuzyüzyetmiş... ben nişanlıyım ,nişanlım geldiğinde hep beni elimde kalemle görmekteydi, şu şiir defterini ver bakalım Oya dedi. Bende şiirlerimi hiç kimseye okutmazdım.. o dönem inernet de yoktu.tabiki ... Nişanlım elimden şiir defterimi zorla aldı, Ordu mensubu olduğu için şiirlerimi inceledi ve de beğenmedi. Çocukça yazdığımı söyleyince; bende çok sinirlenip o gece hiç kouşmadım nişanlımla. Mevsim de Eylül dü , odamın camından dışarı bakıp sigaramı içiyordum beğenmedi ya nişanlım..,Bahçemizdeki sararmış yaprakları dökülmüş olan,çıplak ağaçlara bakarken, bu mısraları yazdım. Bir hafta sonu geldiğinde, şiir defterimi ortada bilerek bıraktım. Bana sormadan aldı; bakalım gene neler karalamışsın dedi, bak bakalım biraz müstahcen. şiirimi okudu ooo bu kalemde sihirler var yazmaya devam dedi.Halen evimde o günün anısına evimin duvarımda durmakta... saygılar...
Gecenin,gölgelerinde sevişmek
Çıplak ağaçların sesiyle Sabahı düşünmeden cesurca Günahların ülkesinde küçük bir ev Sen ve ben olmalıyız içinde alev alev Yağmurlar yağmalı üstümüze Yıldırımlar düşmeli gecemize Işık ışık gezinse tenimizde Kilitlesek sevdayı şımarık dudaklara Kıskansa sabah geceyi, gün doğmasa ! oya gedik 1970/Üsküdar |