)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-63-)(-)(-)(
……………………………………………………………………………………………………………………….
AŞKIN VAR CANANIM Çiçeklerin açışında Senin aşkin var cananim Bülbüllerin ötüşünde Senin aşkin var cananim Tabiatın yapısında İlim bilim kapısında Kırmızı gül kokusunda Senin aşkin var cananim Sevenin sevda dilinde Mecnunun sahra çölünde Sazımın sırma telinde Senin aşkin var cananim Aşiklarin aleminde Yazarların kaleminde Fedai’nin bu gönlünde Senin aşkin var cananim ………………………………… ADIYAMANLI FEDAİ-6 (Ali Rıza AĞÖREN) ……………………………………………… 1969 yılında Gölbaşı’nın Savran köyünde doğdu. Asıl adı Ali Rıza Ağören’dir. İlkokulu köyünde okudu. Aşıklık geleneği ve şiirle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. İlkokulda yazdığı bir şiirin öğretmeni tarafından beğenilmesi ve desteklenmesi üzerine şiirle yoğunlaştı. İlk müzik derslerini ve bağlama çalmayı cura çalan babasından aldı. Zamanla köylerine gelip giden dede ve zakirler aracılığıyla kendini geliştirdi. Okuduğu kitaplar dışında katıldığı cemlerde ve meclislerde bilgisini pekiştiren Fedai kısa sürede yörede duyuldu. İlk gençliğinde birkaç yıl Almanya’da yaşadıktan sonra yeniden Türkiye’ye döndü. Daha sonra Malatya’daki bir sohbet sırasında Hacı Bektaş soyundan Ali Efendi tarafından mahlası verildi. Aşık Fedai başta Hacı Bektaş etkinlikleri olmaz üzere Bu dönemden sonra Dertli Divani ve Garip Kamil gibi aşıklarla Türkiye’nin birçok yerinde birçok program ve etkinliğe katıldı. Eserleri birçok sanatçı tarafından da yorumlanan ve yaşamını 1996 yılından beri Hollanda’da sürdüren Aşık Fedai bugüne dek 3 albüm hazırladı. Ayrıca Zileli Fedai (19. yy), Amasyalı Fedayi Baba (1855-1940),Artvinli Fedai, Sarızlı edayi ve yine Amasyalı Fedai adlı 5 aşık daha bulunmaktadır.Toplam 6 tane Aşık FEDAİ bulunmaktadır. ………………………………………………………………………………………………………………………………………….. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-63-)(-)(-)( Bir ataş düştü özüme Şu yangını gör Cananım Bakıp bakıp da yüzüme Seviyorum der Cananım Gezinirken sahalarda Mecnun etme vahalarda Buluşunca tenhalarda N’olur ikrar ver cananım Kader, yazısın anlımda Naz ve cilve çift benlimde Yanan şu deli gönlümde Senin aşkın var Cananım Şu sevdanın icabından Saklanmadı nikabından Kızarırken hicabından Nasıl iner ter Cananım Gözüm tararken yolları Eserken sevda yelleri Derdiğin gonca gülleri Gönlümüze ser Cananım Topuk döven şallarınla Mavi,yeşil al’larınla Kardan beyaz kollarınla Koşup beni sar Cananım Lüzumsuz’u yakıyorken Saça güller takıyorken Gözlerime bakıyorken “Sevdiğimi” sor Cananım Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz Nikab:Kamufle eden kıyafet, tebdil kıyafeti, bk. Mikab |