Not: Sufice adlı şiir, "sera" rumuzlu okuyucunun eleştirisi üzerine şairi tarafından kesme işaretleri kaldırılmış şekli ile yeniden düzenlenmiştir...
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Merhaba Şair... Bir süredir şiirlerinizi okuyan bir 'okuyucu' olarak dikkatimi çeken ve şiirlerinizin beynimde/ruhumda yarattıklarını paylaşmak istiyorum izninizle... Darılıp/kırılmayacağınız ümidi ile?!
Tasarruflu kelime kullanıyorsunuz 'Şiir'lerinizde. Kısa, az. Ama öz... Az kelimeye çok mana yüklüyorsunuz. Konuya hakim bir akış oluyor şiirlerinizde. Zordur az sözle istenileni aktarmak. Uzun uzun cümlelerle anlatmak ne kadar zorsa, kısacık satırlarla, sözlerle anlatmak da bir o kadar zordur. Zoru kolay başarmış kaleminiz... Beğeniyle okudum gene şiirinizi.
(/) Eğik çizgi, diğer anlamıyla kesme işareti bolca kullanıyorsunuz. Ben de kullanırım severim kullanmayı. Bir sözün birden fazla manalandırılmasını çok severim.
Lakin bir kelimede kesme işareti kullanılmışsa öncesinde, sonrasında da bir mana, anlam oluşturmalı söz. Bazı; hatta kullandığınız bir çok kelimede bunu göremiyorum. Lütfen kırılmayın...
Şöyle ki: zul ol/ma Kesme işaretsiz okuyalım. Zul ol.. Evet hoş. Sonrasını okuyalım. Zul ma? Hiç bir mana anlamı yok. Burada iki şekilde olsun diye kullanmış, öyle düşünüp şöyle okuyorum. zul ol Zul olma.. Tamam hoş.
Hep aynı sistem gitse, bu sistem içinde okununca anlamı olmuş olsa da, kesmeden sonradan okunduğunda manasızlaşıyor kelimeler.
dünya/nın var/ına
Dünya var Dünyanın varına denilmek istenilmiş.
Fakat kesme işareti ve sonrasında okunduğunda hiç bir mana, anlam oluşturmuyor. Dünya sonrası nın ?
Keza aynı şekilde bu kıt'ada da. gül dalın/da bülbül/ün kelamı/na
Hadi kesmesiz okuyalım önce. gül dalında bülbülün kelamına
Şimdi (/) işaretiyle okuyalım. Gül dalın gül da? Bülbül ün ?
Layıkıyla anlatamadım hissettiğimi, düşüncelerimi. Bir örnekle açıklamak isterim izninizle.
Örnek: 'Gün/ahlar düşerken geceye' diye bir cümlemiz olsun. Ve okuyalım... Gün düşerken geceye ahlar düşerken geceye Günahlar düşerken geceye. (/) işareti kullanılmış kelime; her şekilde okunduğunda bir manası var. Anlamı var. Bir kesme işaretiyle hatta birden fazla manada oluyor tek kelime.
Şiirinizde ise; (/) işareti bunu ihtiva etmeyip, bir ayraç gibi kullanılmış olarak geldi g/özüme... De da, mı mi kullanırken kelimeden ayrılması, ayrık yazılması gibi.
Daim olsun yüreğiniz/kaleminiz.
Saygımla...
sera. tarafından 1/4/2011 3:59:59 PM zamanında düzenlenmiştir.
Merhaba... Öncelik ile emeğiniz ve zamanınız için teşekkür etmek isterim. Bilmenizi isterim ki haklı olmadığım konularda kırılmam... Eleştirinizde başından sonuna kadar haklısınız. Sizinde dediğiniz gibi kesme işaretlerini kasinlikle ayıraç olarak kullandığımı bilmenizi isterim...Kesme işaretlerine vurgu dışında bir anlam vermek gibi bir düşüncem hiç olmadı... Burada yayınlamış olduğum şiirlerin bir çoğu anlık duygularımın kelimelerdeki yansımalarıdır... Ve edebi anlamda şiirler değillerdir... Tıpkı buğday tarlalarındaki buğdaylar gibi... Beyaz camda en yalın halinde demlenmekteler... Bir gün o buğdaylardan "ekmek" yapmayı düşündüğüm zaman, emin olun ki, en kusursuz değirmenlerde öğütüp, en sık eleklerde eleyip, odun ateşinde, en güzel fırınlarda pişecekler... Ve şiir olacaklar... Farkındasınız...! Deme maya oldunuz... Teşekkürler şair... Teşekkürler... Kırımadım, aksine memnun oldum... Selamlarımla...
Merhaba... Öncelik ile emeğiniz ve zamanınız için teşekkür etmek isterim. Bilmenizi isterim ki haklı olmadığım konularda kırılmam... Eleştirinizde başından sonuna kadar haklısınız. Sizinde dediğiniz gibi kesme işaretlerini kasinlikle ayıraç olarak kullandığımı bilmenizi isterim...Kesme işaretlerine vurgu dışında bir anlam vermek gibi bir düşüncem hiç olmadı... Burada yayınlamış olduğum şiirlerin bir çoğu anlık duygularımın kelimelerdeki yansımalarıdır... Ve edebi anlamda şiirler değillerdir... Tıpkı buğday tarlalarındaki buğdaylar gibi... Beyaz camda en yalın halinde demlenmekteler... Bir gün o buğdaylardan "ekmek" yapmayı düşündüğüm zaman, emin olun ki, en kusursuz değirmenlerde öğütüp, en sık eleklerde eleyip, odun ateşinde, en güzel fırınlarda pişecekler... Ve şiir olacaklar... Farkındasınız...! Deme maya oldunuz... Teşekkürler şair... Teşekkürler... Kırımadım, aksine memnun oldum... Selamlarımla...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.