şehrin çırağı
davut yahut hızır aleyhisselam...
usta... nedamet gibi bir vuruşta demiri parça parça ettin ne var ki bunda ben de yaparım ALLAH teala kerim ben de vururum kor yakarcasına demiri eğip amaların aklına kızgın korlarla gireceğim... sen elindeki asanı alıp bir gün olup geceye yaslanıp davud-u hızır aleyhisselam... ben burada yalnız bir çırak sen şehirde demirci ben gören gözlere inat demirler döveceğim. ... babadan dua... şehrin en ıssız yerinden girin ve şehre can veren bir pınar olup ustası demirci olan yerde sulardan sellerden bir kardeş getirin. oğuldan ağıt... bir oğul olsam şehirde bir başına çöllerden gelip mevkisi sakin olan yerde nunlansam. senin evinde bir adsız güzel rabbin katında bir nebi olsam. ... diğerleri... korkuyla geldik şehre girdik en ıssız yerden körük başında duran bir adam vardı o demire vururken her bir anında yürekler ezilir bir ışık ister demircinin yanındaki çırak bizi gözümüz olup her yerde izler. .... ben geldim... bir iş var bugün usta demir başka başka yoğrulmakta körüklerin ateşi cehennem ve bir ateş sadasıyla kızarmakta usta dedi.. çıraklık bitti artık anlaşılan olgunsun yolcular geldi bugün sen de artık yolcusun anladığın bir körükte dövülen çeliğe katılan ikinci susun. şimdi sen de çık bu yolcularla şehirden bir usta ol ve su ile selamı gelen bir babanın gözündeki yaşı dindir demirlerde dövülen kılıçlar getir. hado77 |