ANNE
Kanadım kanıyor anne,
Ha düştüm ha düşeceğim. Yol değil YÂR yordu beni, Nasılsa görüşeceğim. Sığmadım hiç BİR pervaza, Yuvam olmadı BİR DAL’ da, Anne, sana sarılayım, Beni de yanına al da. KİMsesizlik çok zor anne, Zindanda gün saymak gibi, Böylesi yaşamaktansa, Ölüm ballı kaymak gibi, Anne, dertleşmek niyetim, Sakın ola dert etme sen, İnan bir şey söyleyemem, “De oğlum derdin ne?” desen. Nedeni ne bilmiyorum, İçim çok acıyor bazen, Üzdüğüm BİR’ i olmalı, Beni böylesine üzen. Diyorum ki; Çocuk olsam, Yine hayallerim olsa, Zaman mı duracak anne, Büyüyeceğim nasılsa. Gençliği geç bir kalemde, Acının bini bir para, Sevilmeyi bir bakışta, Sevgiyi sözünde ara. Anne bunlar değil derdim, Benim aradığım başka, MüMKüN olsa da anlatsam, BİLdiğim ŞEY olsa keşke. Neyse anne, işte böyle, Bir ŞeKiL’ de yaşıyoruz. Nereden nereye HAYY-at, Düşündükçe şaşıyoruz. HÂLimce… 31.12.2010 – 01:15 |
evet keşke çocuk olsaydık, çocuk kalsaydık, küçükken kaybetmeye değecek birşey yoktu aslında,
en kötüsü çocukluğunu kaybediyor insan büyüdüğünde, daha elemi var mı ?
iç sesinizi duyabiliyorum, ahh anne, sen de beni bir duyabilsen keşke!
saygılar...