postacı kapıyı 2 kez çalar, ama amcam 3 kere
hiç umut yok mu
duymaya sesini , kadife sesini birine kızdığımda yapma,yakışmaz sana diyen birşeyler anlattığında,anladığımı anlayan gözlerinle, koyun kirpiklerini kırpa kırpa bakıp evet anlamında kafanı sallaman için hiç umut yok mu telaşlanınca heyecanla yerinden kalkıp, anlamsız şarkılar türküler söyleyerek, pencereye yönelip ruhunla birlikte, daralan ruhuna gün ışığıyla pansuman yapıp, düşen pantolonunu çekip kemer yerinden dişlerini sıkarak gözlerinden gülmen için hiç umut yok mu hiç umut yok mu ne yaşadıysan köyde, evde, o odada bir başına yapayalnız paylaşmak için, anlamak için, ya da geri silmek hiç umut yok mu tüm tatlar kayboldu haberin olsun tadı da tuzu da hayatın gözlerim, yüreğim, ruhum bomboş yerin bomboş hiç umut yok mu yanına gelmenin |
gidenin ardından özlem ve hasretle ele alınan konulara güzel bir örnek teşkil ediyor dizeleriniz.
keşke resmin altına alsaydınız şiirinizi daha net okunurdu..
tebriklerimle..