saklanır cesur bakışlar pencere kenarına
serçe yüreği beslerim
kınalı avuçlarımda

beyhude hayatın
katarlarına yüklerim sevdayı
burkulur cıncık aşkların çizikleriyle yüreğim
düşerim gül yaprağına
kırmızımsı iz kalır
açmamış tomurcuklarda

sisli bir diyar çağırır
hışırtısında rüzgarın
yanar mehtabın kızılında ellerim
ve ben
hep o çılgın
gülen yüzlü sabahı beklerim

saklanır koynumda sevda
saçılır geceye
armağanım olur yakamoz pırıltısına
her defasında
mavisini sararım yaralarıma denizin
şifasına sarılırım
gece rengine bulanmış sensizliğin

hala taze vazoda bir tutam kırmızı
baktıkça ağlar
yüreği gamlı heceler
sabrı gözlerinde bakışın
anıtsal sevginin bendeki gücü
kendi içine çekilmiş
ayrık bir duygu sanki
tutkunun kollarında uyuyan

oysa
güneşe eğilen başakların
mağrurluğunda gizlidir benim aşkım
ve yere
beyaz meleklerin kanadında indi
her defasında sana geldiğini
nereden bileceksin ki...