(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Aklım Y/anıyor şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Aklım Y/anıyor şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
çıkarlar uğruna insanlık alev alev...:( kutladım hayata insanlığa kattığınız eşsiz güzellikleri erdemli duruşu değerli hocam... sevgim saygım her daim selamlarımla...
Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir”-Mehmet Emin Yurdakul-
Şairler haykırmıyor! Hep nefes nefese mısraların soluğu, Salonların rehavetinde baygın kelimeler yanıyor. Ben’ini doyuruyor şiir matinelerinde, Aydınlığında mehtabın ruhu kirli bir kuğu, Şakşakçı şiir dinletilerinde gürültüleri huzur sanıyor. Karanlığında yurdun habersizliği aparılırken, şair Kendini soluyor nefsi emmare bataklığında Sözde söyledikleri hep aşka dair.Cinselliğin dilini sıktığı ekranlardan yansıyan, Cilalı salonlarda kurtarılan vatan, Ekranlardaki sesde ucuz bir sansasyon, Kurtarılamıyor emri vaki masalardan. Heyecanlar hamasi nutuklarda hapsediliyor, Bir de politize yığınların beyinlerinde Uyumaya uyum adı konuyor. Uyumaya ve uyutulmaya emperyalizm haplarıyla Hortluyor yeni baştan kapitülasyonlar, Tarihten bir hortlak gibi doğrularak, Mandacılık çağdaş bir kimlik giyerek çıkıyor karşımıza! Topraklardan vaz mı geçildi beyinlere girilince? Conilerin çikolatalarıyla işgaller sürüyor ağlayarak, Kulaklar bombardıman yirmi beş saat, Gözler topyekun magazinleştirilmekte derince, Hangi hayatlar hangi kurtuluşu arıyor A ve B’de…ABD’de… Nutku tutuldu çoğu şairlerin ki onlar meşhur ve meşum, Şiirler cici-bicilere harcanıyor. Kelimeler arabesk istasyonlarında mutsuz! Fark edebilen akılların görebileceği bir ülke kaynıyor, Şairler haykırmıyor!
Taviz… taviz… taviz… Vatan, sevenleri toprak olan bir öksüz… Şairler, haykırmayan yerde astarsız yüz. Bu tarihe bırakılacak en kötü iz, Süt dökmüş kedi suskunluğu ne ifade eder? Anlamsızlıklar içinde sebebi belirsiz, Arsız bir eylem salonlarda şakşaklıyor, Namuslu kelimeler, X ve Q’da namussuzluğu kucaklıyor. Suskunluğu yutkunan şairlerin dizelerinde, Haksızlık karşısında kendini yiyor. Dillerini yutmuşlar Atlantik ötesi bakışlarda, Sanrılar hep üzerlerine geliyor varoşlarda. Yutulmuşlar uyutulmalara bir işporta malı olarak, Narsisist duygularını doyururken ayna çanaklarında, Dört bir yanda ve her yerde tedirgin yürüyorlar. Azıya alan şiirlerinde kendilerini görüyorlar. Sırıtarak ve de hince, Vatan denince… Bayrak denince… Bağımsızlık denince… Akılsız bir sevdanın yıldızları geçiyor gözlerden, Aklı tatile çıkaran aşklar kanıyor mısralarda, Mübareklerin dilleri kayıyor! Umumi hüzünlerde çölleşiyor lügatler, Sanrılarında çağlayan söz kaynakları kuruyor. Aşkı, barışı, özgürlüğü esir edip şiirlerinde, Güya sanatın kucağına yatıyor. Belli ki bir atımlık kelimeleri bile tükenmiş, Şairler haykırmıyor.
Ülkemin üzerinde figanın dumanları yükseliyor, Figanın ve kimliksizliğin yönetmelikleri… Sanılmasın dumanlar tarla anızlarından geliyor, Her bir yanımız duman duman iki-üç harfli saldırılar. Tavizlerin kucağında bir ülke yanıyor, Verdikçe doyurulamıyor dünkü haçlı, Aldıkça istiyor yeni baçlar, Yeni başlar. Dur-durak bilmiyor hücumları, Kuralı onlar koyuyor Yeni Şehirlerinde, Senaryoyu yazanlar da onlar. Şairler beyin işgalinde mi ne? Mankurtlaşma yarışında mısralar, Tahkiye olup kasetlerde arz-ı endam ediyor. Bir milletin kucağında şiir ağlıyor “şiirci”ler çoğaldıkça, Lisanlar emperyalizme çanak tutma yarışında. Şairler haykıramıyor bu densizliği, Şairler haykırmıyor.
Bosna-Hersek’te ağlayan şiirler, Haklı yerini buldu duygularda Filistinli direnişçiler. Bir vicdan eksikliği haykırıldı insanlığa, Afgan’ı figanı yapanlar iyi bilirler. Yüreklerin toplu vuruşuydu mısralarda, Nerede bütün bu şairler? Nerede Vietnam’a ağıt yakarken diklenenler? Barış nutuklarında şairleşip, “İki ülke arası sıcak bir deniz” diyenler. Sayfalarca haykırdı şairler sayfalarca, Dizildi yüreklice destanlar, Oysa şimdi onlar, Bu ülke, ülkemiz denince… Farkında olamamanın yarışındalar. Şairler susma zulmünü yaşatıyorlar, Bir ve tek kalan anavatan, Sinsi oyunlarla hoyratça edilirken talan. Dilinizi mi yuttunuz? Duygularınızı mı unuttunuz? Haykıramıyor, Haykırmıyorsunuz…
Zahiren ekonomide karanlıklar, Hayatımıza ve bize zifirî bir çöküş. Aydınlıklar gecelerden beklenmekte, Bu nasıl yanılgı, bu nasıl iş? Yetmez mi artık, yeter artık! Hevenk hevenk güller açsın yurdumun her yanında, Gün doğsun gül yüzlerde. Kendine gelmenin asaleti bir ihtişamla doğrulsun! Gülüşler bütün karanlıklara doğsun apak, Şairler yeniden haykırabilsin, Şiirler konuşsun matem bitsin! Her mısra pısırıklığı yeniden fark ettirebilsin, Yeni baştan doğsun şafak! Yine nazlı nazlı dalgalansın al bayrak! Bu millet şairleri susan millet olmasın, Bu millet asla öksüz kalmasın. *** İhsan KURT Alıntı:kamugazetesi.com/kultur-ve-medeniyet/edebiyat-sanat-tarih/655-airler-haykrmyor
çıkarlar uğruna insanlık alev alev...:(
kutladım hayata insanlığa kattığınız eşsiz güzellikleri erdemli duruşu değerli hocam...
sevgim saygım her daim selamlarımla...