Ufukta kutlu yolculuk çizgisi
Girdaplar döner durur
Firakın destanını yazar kumlar,
Hüzünlenir kumrular
Alıcı kuşların gözleri perdelenir
Akıllarınca iz sürer sırtlanlar
Aralanır göklerin kapıları yıldızlar yol gösterir
Bir hicret deminde içlenir güvercin
Efkarlanır örümcek
Mağaranın göğsü güm güm atar.
Düğümlenir gönüller ibrişimle aşka
Putperestler mimlenir.
İki dost kol kola çıkarken yola.
Vehimlenir Ebu cehil,
Küfre lehimlenir Ebu Lehep…
Sanırlar hep böyle sürecek.

Yâr-ı gar, bin beş yüz senedir gönlümüzdedir,
Yolumuz o izdedir.
Medine’ye giden yol sinemizdedir.
Ağ örerken örümcek
Zaman anda erir
Devran
İnceden de incedir.
Nicedir bir hasret demlenir bağrımızda
Anlayın sefer nereyedir.
Miraçtır seferlerin en kutlusu/ en umutlusu.
Gönül göklerde ipek perdedir.
Yerdedir görünüşte hicret,
Alınlar secdeyle göğe yükselir.

Huruç eder de nur Mekke’den Medine’ye
Siyaha bürünür Kabe,
Ebu Kubeys Kabe’ye bakar inler
Safa Merve ayrılığa ağlar
Ay taklar da aval aval bakar nadanlar
Susar kahinler gece hurma dalları efil efil esen yelleri dinler.
Ali günahsız sabi nebinin yatağına gönlünü serer.
Gözlerine ak iner müşriklerin hiçbir şey göremezler.


Her Medineli mihmandarı olmak isterken Efendimizin
Ebu Eyyüp El Ensari’nin bahtı güler.
Muhacirle Ensar öz kardeşten ileriler.
Gerçek özgürlüğe erer köleler.
Medine Resulün yolunu gözler
Ona okunur naatlar ilahiler…
Mekke yolunu gözler nice seneler.
Yola revan olur on binler,
Başta resul, sıra sıra sahabeler.
Yine Mekke’deler.
Ebu Kubeys dağı mesrur
Safa Merve’nin yürekleri küt küt vurur.
İçi içine sığmaz Hacer-i Esvet’in
Şenlenir yurdu yuvası Muhammed’in (SAV).
Kabe mütebessim.
Küfür hakka teslim.
Sonu da başı da hayırdır bu seferin.
Ankara,23.12.2010 İ.K