dolunay
İsyan
memnundum olduğum yerden mutluluğa yorulmuş iştahlıydım vazgeçmelere tüm ritüelim her yeni sabahı gizli ufuklara saklanmış akşamlara taşımaktı ibadetimdi yaşamak bütün teşekkürü ruhumun ve yine tüm şükranı gövdemin başımı tavaf eden kendi ayaklarımaydı ki yine içime karıştın üstüne alındın derimin gözeneklerinden hasatladığım terimden teşekkür nemaladın kendine ödül mü istedim senden? cömertliğin pütüre boğulmuş kemirgen bir kaya istediğin gibiliğe denk düşmüşlüğümden ceza yaptın arzulamadığın gibilere ’bak! ’ dedin sonsuz kalabalığından gözümün elifine uzanan tehdidinle: ’ben kulumu böyle severim’ tahtımı al hadi şimdi! aldın! ayaklarımı kopar! bacaklarımı ve yürümükten aşınmış kollarımı... gör ki çıplak bir gövde tavafını tamamlamada nasıl fır dönecek kendi çevresinde karnım kanıyor olsun sen pütürlü zeminler yap bana |