MARAZ...nöbetlere gelesi sevdâsından ölesi ben beterin beteri sıtmalı maraz alaca gökyüzünde garaz güneş ölmeye yatmış saçlarımda alnımda kış eskisi keskin bir ayaz diyesi yok ay battığını can yandığını bulut bulut toplamış kahrını gün dulu akşam küskün biraz kara çalıda çakır diken dikende naz öyle aşikâr ki delik deşik avâreliğim acır da batmaya kıyamaz hoş dağlasa ne gam kessen kanım akmaz duyuldu mu ahret bohçamı devşirdiğim ne bu hüsn-ü kabul göçmeden önce ne bu ikramlar sevdâlarda bu niyaz kim yolladı bu sararmış fotoğrafları eteğime topladığım böğürtlenli temmuz ikindilerini dudaklarımın vişne çürüğünü gülümsermişim de meğer bir vakitler kulaklarımda masum ve mahçup iki sap kiraz kıramadım buzunu ağustos yoksunu bahtımın gemici düğümlerimi çözemedim serenimden ne işti bilemedim aç kapıyı bezirgân başı ben geldim dayandım otağına yüz sürdüm toprağına ateşlere gelesi hasretinden ölesi ben beterin beteri sıtmalı maraz... ceyda görk |