*** yirmidört saatGünün yirmidört saati gibisin Her güneşli mutluluğun geceye bağlanıyor Gece kadar öfkelisin.. Mevsimlerin var senin Bazen okadar uzun ki gülüşlerin Aya elveda demiş gibisin.. Ne kadar uzun olsada, Hep sonu gece Hep sonu karanlık bu hikayenin... Bazen okadar uzun ki küsmelerin Güneşe sırtını dönmüş gibisin Adete unutmuş terk-i gün eylemişsin Kapkara bir mor oturmuş dudaklarına Sözcüklerin kara çarşaflara bürünmüş Pür tesettür olmuş hislerin... Her şeyin en koyusunda ise şaşırtıcı son ! Yine gün’e kavuşuyor benliğin Adete pür neşe, piru pak oluyor sözlerin Anadan doğma bir üryanlıkta titriyor hislerin Ah aşk ile bağlı kaldıgım Benzemeni istediğim en soy şey gibisin Uzun ve kısa , aydınlık ve karanlık , sevinç ve öfke ironisindesin.. Tıpkı yirmidört saat gibi.. ____Ben ay olsamda yanar ____Güneş olsamda gece ye doğarım Sen dünya gibi yirmiüç derece eğiksin Başını kaldırmadıkça beni asLa göremezsin esra manisa 2010,aralık |
Kar olur donar gözlerim…