YE KÜRKÜM YE
Ye Kürküm Ye
Sen haklıymışsın Hoca’m, devir yine o devir... Hürmet, ya sırtta kürke, ya cepteki paraya! Görüntün yoksa eğer, çevir Allahım çevir Meydanlar ne yazık ki, kaldı dört maskaraya... Değer veren kalmadı, sözlerin doğrusuna. Ne söylesen çekerler, hep eğri büğrüsüne! Yuh ki ervahına yuh, hepsinin sürüsüne! .. Bembeyaz ülküleri, çevirdiler karaya... Şimdi bütün itibar, kapılan makamlara. Verilen değerlerse, çekteki rakamlara! Tutan hiç bırakmıyor, kaldık da hodkâmlara Dirhem ağırlık etmez, çekilseler daraya... Bir aman dile de gör, var mı yardıma gelen? Ortalıktan kaybolur, gerekenler acilen! .. Çekil kendi köşene, dolana kadar çilen Kürkün yoksa sırtında, tuz ekerler yaraya... Adam mı kaldı yurtta,hepsini tuzbuz ettik! Gerdik sonuna kadar, milleti kubuz ettik! Mangalda köz koymadık, ortalığı buz ettik! Ülkeyi titretenler yerleşti Ankara’ ya... Hoca’m nerden söyledin, ye kürküm ye lâfını? Uyandırdın ya birden, memleketin safını... Hepsi düşürdü yolda, vicdan ve insâfını! Silip süpürmek için, dizildiler sıraya... Halkım, sen işine bak, senin kaderin çekmek... Pasta senin neyine, yetmez mi soğan ekmek? Kömür kapında hazır, sana kalıyor yakmak, Susun, sakın vermeyin ortamı yaygaraya! .. Antalya-2009/12 TDK: maskara: rezil, soytarı... hodkâm: bencil, egoist. kubuz: dolma tüfek, çakmalık tabanca. yaygara: şikayet, sızlanma, gereksiz bağırma. Halil Şakir Taşçıoğlu |
Pasta senin neyine, yetmez mi soğan ekmek?
Kömür kapında hazır, sana kalıyor yakmak,
Susun, sakın vermeyin ortamı yaygaraya! ..
ne kadar gerçeği dile getiren bir şiir. harikaydı. yürekten tebrik ediyorum.