Son mektup
Bu mektubu sana yazdığımı
bilmeden okuyacaksın. Bazen sıcak bir tebessüm, Bazen de kaşlarını çatacaksın. Ben bileceğim bir tek ben, okurken yaptığın mimiklerini. Saçlarını savuruşlarını, gözlerini kısmalarını… Bu ne sevgiymiş yaşanan Bu ne özlemmiş diyeceksin. İmreneceksin belki de Kıskanacaksın mektubun sahibini. Okurken aşkın korkunç sadeliğini, kelimelerin kendi içindeki kırılganlığını, ipten bir köprüden biraz ürkek, biraz korkak ama kocaman bir yüreğin geçmek istediğini göreceksin… Yalnızlığımı okuyacaksın satırlarda. Biraz acıyacaksın yok oluşlarıma! Hiç farkına varamayacak Asla yanımda olamayacaksın! Bu mektubu sana yazdığımı bilmeden okuyacaksın… Kırılgan kelimelerle kırılgan duygular dans edecek. Seni nasılda özlediğimi fark etmeden, yalvarışlarımı hissetmeden, bu aşkın kahramanı olmak, böyle bir aşk yaşamak senin de böyle mektubun olsun isteyeceksin! Sesim sana ulaşmasa da ben sesleniyor olacağım. Tut ellerimden tut ki; o ipten köprüden geçeyim. Beni tut, her şeye rağmen… Şimdi saçlarını tekrar savur, Gözlerin kısık kısık bak. Kelimelerde kendini ara satırlarda bizi bul. Bu mektubun noktasında bile sen varsın! Aslında bu aşkında, Bu mektubunda kahramanısın!... |