KÜÇÜK ŞEHRİM
Sende bana ait ne kaldı ki küçük şehir?
Dar sokaklarındaki koşuşturmalarımız vardı mesela. Nefes nefese yorgun düştüğüm aşınmış kaldırımların… İnsanlar için değil ağaçlar için yapılmış o kaldırımların annesi, ne kaldı sende? Vakit öldürmek için adımladığımız tozlu ve yıpranmış yolların… Hani akşam ayazında uğrayıp acılı ekmek-döner sefası yaptığımız dükkânlar, Dar sokaklarının köşesine, arasına sıkışmış o mütevazı dükkânların mı kaldı? Oysa onlar, dostlar varken güzelmiş, yarsız yarensiz öylece kaldı. Yani senin olanlar yine sende kaldı küçük şehir. Oysa o yıllar, anılar benden neler neler çaldı. Şimdi hepsi birer hoş sada olarak hafızama kazındı. Bilirsin küçük şehir, sende tattığım hüzünlü anılarımı! O anılar ki, şimdi sanki mazinin kalbimdeki hicranı. Haydi, geri getir yağmurda şakağımdan usulca süzülen o damlaları. Döndür; vefadan habersiz, ardına bakmadan giden huysuz anıları. Şimdi ben uzaktayım, sen el oldun, o anılar yalan ve sevdalar talan… Nefesinin sıcaklığını hissedecek kadar yakındım sana oysa an be an. Çölde suya muhtaç olmuş kadar çok sevmiştim seni, küçüğüm. Şimdi hepsi, nefretle sevginin arasında gidip gelen birer kör düğüm. O insanlarının, dar sokaklarının ve her şeyinin üstüme gelişi kaldı sende. Hor görüp huzur vermediğin kırılmış gönül kaldı. Dön desen de dönemem küçük şehrim artık, unutmalıyım seni. Biliyorum unutmak kolay olmayacak sendekileri, O elime tutuşturduğun tebessüm eden bakışının yarası kaldı bende. Sen yine iyi bak gözlerime küçük şehir, belki bu son seyir… İşte gittim, gidiyorum senden uzaklara, ağlama. Oysa nice şeyler yaşanırmış kısa zamanda? Güzeli, çirkini, eğrisi, doğrusu, yalanı… Ve bellekte kalan platonik sevda ile üç beş güzel anı. Şimdi ise sokakta sanki bir ben varım bir de beton yığınları. Küçük şehir: Hayallerin girdabında gönül verdiğim yetim aşkın hazanı...(A-Priori) |
Oysa nice şeyler yaşanırmış kısa zamanda?
Güzeli, çirkini, eğrisi, doğrusu, yalanı…
Ve bellekte kalan platonik sevda ile üç beş güzel anı.
Şimdi ise sokakta sanki bir ben varım bir de beton yığınları.
Küçük şehir: Hayallerin girdabında gönül verdiğim yetim aşkın hazanı.
zaman herşeyi silip süpürüyor..değişirken hızla herşey...içimizde kekremsi bir hüzün bırakıyor..ne yazık ki..uzun olmasına rağmen çok keyifli idi..okuması..kutlarım saygımla..