Işığın Yolu
Aşılmaz dağların karlı zirveleri arasında
koyakların ulaşılmaz yerlerinde, ateşle aydınlanmış mağaralarımızda, korkuyla titreyerek çoğu zaman, usulca sokulmuş birbirimize beklerdik. Yeri göğü inleten ve canhıraş çığlıklar atan, gözü dönmüş canavarların, hepsi bizi gözlerdi: kimi ulu ağaçların tepesinden, göklerin maviliklerinden ve bulutların, karlı ak tepelerin aralarından, vızıldayarak, kükreyerek üzerimize uçar, kimi toprağı yararak can nefesimizi alırdı. İşte böylece gökyüzüyle yalnız kalabilmek için fırsatlar kollar, mağraların içine doğrudan yıldızlara bakan bacalar açmaya başladık. Aramızdan birçoğu ölürken daha hızlı da üremek yanlıştı; bu yüzden kalanlar oluştu: Kalanlar kendilerini her türlü tehlikeden uzak tutmak için günlerce yıldız bacalarında kalmış, pek çok kereler avlanmada ustalaşmış, 7 si erkek, yedisi kadın çok akıllıca sözler söylemeye başlamışlar: herkese birer değişik taş verip, üzerine büyülü sözler söylemişler bu sözler yıldız dilinde o devirlerde dünyaya gelen dalga ışını içerisinde ilahi ve yaşamsal olan sonsuzluğun birinci günün ezgisini taşımaktaydı…. Ve ışık farklı kaynaklardan hep ulaştı öncülerine |
üzerine büyülü sözler söylemişler
bu sözler yıldız dilinde
o devirlerde dünyaya gelen dalga ışını içerisinde
ilahi ve yaşamsal olan sonsuzluğun
birinci günün ezgisini taşımaktaydı….
Ve ışık farklı kaynaklardan hep ulaştı öncülerine
tebrikler..farklı ve güzel..saygımla..