Anla ArtıkDeli gönül ne dövünür durursun? Şu ahir ömrüne kastın mı vardır? Yalınayak dikenlerde yürürsün, Aşkın yollarında testin mi vardır? Gönül verdin bir esmere, sarıya, Yol koymadın sen yürüye yürüye, Ne bıraktın şöyle bir bak geriye, Ulu meydanlarda büstün mü kaldı? Varoldun sen kara balçık, çamurdan, Kürkün mü var ipek ile samurdan? Senin ruhun elmas değil kömürden, Sevda çamurundan testin mi vardır? Bir sevdayı çeke çeke dal oldun, Kurda kuşa bulamaçlı yal oldun, İşte en sonunda yine del oldun, O yarin gönlünde mestin mi vardır? Kara günde kara perde çektiler, Ben battıkça üzerime çöktüler, Bak nihayet kefenimi diktiler, Sorup, arayacak dostun mu vardır? Arama hiç sağda solda aşkını, Olma artık vefasızlar düşkünü, Dağıt içindeki yersiz kuşkunu, Yüce Yaradan’dan üstün mü vardır? 07.12.2010 Kütahya |