Bir Gül
sokakta bir gül
dikenlerinden yoksun... ama kokusu hala bir kaç yüreği sarsabilir kaldırımda bir gül saçları bir kenti örtecek karanlıkta bir gül beyazlar içinde ama gül olduğunu unutan unutturulan yüzüne... ki bakışları şehri istanbul kadar yorgun sonra güpegündüz paltosuna gömülmüş bir adam otobüsten iner elinde siyah beyaz bir resim, bir annenin koynundan zorla koparılmış gibi durur... adresler sorar, zulasında dede yadigarı kabzesi gümüşten bir silah... bir şehir baksan bir mahallesi boydan boya iki küçük il kadar... ama her sokağı çamur deryası gibi esrar ekilir olmuş parklara hani bir çocuk bile isterse bulur... derken görünüverdi köşebaşından- paltosu kaldırımları süpürerekten o adam bıyıkları yeni terlemiş üstelik... tetiği çektiği gibi üç yerinden vurulur bir kadın sokaklar alabildiğine kırmızı... ve sokakta bir gül/yüzükoyun bütün güller adına kanar... |
bilhassa final çok hoş...