MOLA
Bak ne akşamlar biriktirdim bir köşesinde hanemin
Yorgun adamlar saklayan koynunda Ellerimi her yıkadığımda bu akşamlarda ve ayaklarımı Çölleri aşmış bir Mecnun’un meridyenleri döküldü yorgunluğumdan Ayaklarımı her uzattığımda Bütün tuzları gözlerime dolmuş bir okyanustan Firavunlar indi Evine ekmeksiz dönen babaların geri giden adımları Saltanatımı devirdi yoruldum Tüm kitapların yörüngesinden kaymış kadınlar ve erkekler İçine Lut sığınmış bir mağara kokusunu getirince şehre Güllere galebe çalınca yoruldum, Ağızlarında tadı kaçmış çürümüş bir sakızdı aşk Yoruldum Secdede bir alnın kanat çırpışının serinliği yüreğime Gözlerinden bir aydınlık Yeni çiçeğe durmuş bir kirazın altında Yeni yağmış bir kar beyazlığı ellerinden Gözlerimi kapıyorum: Mola. |