NASIL BİR SÜKUTBazen uyku tutmaz bedeni Ya da beden uykuyu Yatak yastık yorgan Güreşe tutar seni Sonra; Üçü de tuşa gelir Kaparsın gözlerini Ve bilirsin neler göreceğini Adı rüya dır Buz mavisi bir deniz Yemyeşil ormanlar Bir sürü çocuklar Ve onların cıvıl-cıvıl sesleri Ellerinde renkli uçurtmalar Kimi kumdan kaleler yapar Kimi ağaç tepesinden yemiş toplar Kimi top peşinde koşar Kiminin elinde bayat bir simit Kimi arkadaşının kulağına birşey fısıldar Ağlayan gülen birçok çocuğun gözü Birbirleriyle harmanlaşır Kiminin ayak bağı çözülmüştür Kiminin çözülecek ayakkabıları yoktur Kiminin çiçeklidir elbisesi Kiminin çıplaktır teni Kiminin uzaktan anası babası seslenir Kimisi o sesin adıyla beslenir Ve...gündüz kapatır ışıklarını Giden çoktan yol almıştır Karanlığa sürüyle mevsim düşer Sıcacık evlerine giden çocuklar Uykuya dalmıştır Ay ışığının altında kalan çocuklara Vakit daha sanki sabahtır Ve hepsi bu duruma alışıktır Bazısı romantiktir çalı çırpıdan ateş yakar Minicik ellerini ısıtırlar Yürekleriyle mızıka çalarlar Onlar büyükler gibi yalnızlığa mızıkçılık yapmazlar Kendi savaşlarının içselliğinde Birde iştahlı ıslık çalarlar Senin benim onun bunun Atıklarıyla mutlu olurlar Kiminin adı Rüya, Deniz, Umut Kiminin Yeter, Pembe, Dursun, Sükut Hepsi filmlere konu, dillere sohbet olurlar Şiirlerin dizelerine düşer dururlar Onlar zaten düştür Ve saat başı İki büyüğün birleşmesiyle çoğalırlar Bazen düşünde kolların uzar Hepsini o sıcacık yatağına Kanatlarının arasına alırsın Öper koklarsın Nefeslerini solumak sitersin Ama düşlerin sesleri yoktur anlarsın O an; Yatak yorgan sırılsıklamdır Korkma sakın! hiç biri Altına kaçırmamıştır Çünkü iyi bilirler Değişterecek çamaşırları yoktur Yatağı senin göz yaşların sulamıştır da Bir de onları ıslatmışsındır Onlar bizim göz yaşlarımıza da alışıktır Ceplerinde verecek kağıt mendilleri hep hazırdır Sabah olduğunda; Gördüğün rüyanın üzerini örter Umudu cebine alır Deniz kenarında yürürsün Yeter diye bağırsan nafile Daha da beter olacaktır adımlar Hadi birde pembe gözlüklerini takmayı dene Yok yok dursun herşey yerli yerinde Oynatma taşları Alla pulla süsle çiçeklerle düşlerinde "Sükut altındır" diyenlere Ah şu Umut! Fakirin ekmeği, yorganı umut Sen iyisimi kendi kendini uyut Gerekirse gülsuyu yerine naftalinle kurut Bayatlamasın bir dilim somut Ve isteyen yesin bal niyetine Şimdi dön yüzünü rüzgara Siper et gövdeni çocuklara Tükürsünler Tokatlasınlar Taşa tutsunlar Ne acıdır ki Onlar yine Sevgimize, güvene, yarınlara Muhtaç olarak ellerimizden tutarlar a&y |
mısra aralarında, nerde cesaret aslında görüpte
görmek istemediklerimizi haykırabilmek..
Şair şiirde şiir diliyle bunu yapmış kutlarım TEBRİKLER..
Selam vede muhabbetlerimle Allaha emanet ol.. yudumyunus..yunus karaçöp