Kaç Gece Ağardı Şakaklarımda...
Kaç gece ağardı şakaklarımda
Ay uyudu kucağımda seni beklerken Çıkıp gel işte ,gel... Yurtsuz kederlerle başbaşa bırakma beni Bırakma,sana uzanmış kopası ellerimi... Uçurum çiçekleri tak saçlarıma Mavi mineler gibi özgür olsun dağılmışlığım Savruk,pervasız rakseder harami düşler Bir uzun hava söyler dudakların... Dudakların hüzün mavisi Dudakların hayal ... Dokunsam dağılırsın cümlelerime, Toplayamam gölgemi yeryüzünden... Ayaklarımı gömdüm kapına ey hüzün Gönderme... Gönderme ... Gidemem el kapısına... Şimdi senli damlacıklar düşüyor buğusuna gecenin Şimdi buruk tadına alışmaya çalışıyorum Bulutsu sözlerinin Uçarı zamanları sineme cekip Nefesimi emanet ediyorum sana Sende kalsın diye ,göz ağrılarım... Senle sussun diye ,pırıldayan sesim ... Hicretine yazılmış alın yazım,nihayet... Sersefil gülüşüm... Atmaya kıyamadığım izmaritimsin... En çok en zehirli yanını seviyorum,bilmiyorsun Bilmiyorsun ,ceplerine sığmaz ağrılı yanın Nefti renkli sızılarını,bırakıver... Bırakıver kenarına kaldırımların... Tütsülü gecelerden arta kalan küllerine Niyetliyim ,sesine, nefesine ... Türküsüz dudakların ne kadar yetim ,ne Kadar öksüzse O kadar yitiğim ,o kadar bitik… Ümit etmekten beteri yokmuş anladım… Beklemek zevki ,kedermiş ümidime ... Ardımca yürü gölgem,topla adımlarını izin belli olmasın,kar uyusun göğsünde... Bırak virane şehri,harap eden uğraşsın Elemine sır verme... Yakan yaktığı gibi yansın... 13 Aralık 2010 Gülsüm Yıldırım |
izin belli olmasın,kar uyusun göğsünde...
Bırak virane şehri,harap eden uğraşsın
Elemine sır verme...
Yakan yaktığı gibi yansın...
güzeldi , özellikle final