BİLİRMİSİN
Sen gurbeti bilirmisin ?
bilirmisin gurbet akşamlarında kaldırımlarda yürümeyi parklarda sokaklarda köşe başlarında onca kalabalığın arasındaki yalnızlığı bilirmisin bilirmisin gurbet çocuğu bilirmisin söyle sen dertlerin çilelerin özlemlerin anası ve sen gurbetin taa kendisi yollar var dağlar var aramızda işte baak sıralanmış karşımızda dizili duruyor Sen hasreti bilirmisin bilirmisin ayrılığın ne demek olduğunu hasret rüzgarlarında sürüklenmeyi ve onun acısını tüm zerrelerinde hissettiğinde insan olmanın farkını bilirmisin bilirmisin söyle döndürdükçe felek çarkını değirmen misali içine öğünen ve andıkça vatanını taa yüreğinden kopan damla damla yaşları işte baak o benim gözlerimde süzülü duruyor Sen özlemi bilirmisin özlemeyi bilirmisin canı gönülden ana yüreği kadar şefkatli ve sımsıcak baharın gülleri gibi saf ve yumuşak ummanlar gibi derinlerinde kalbimin o simsiyah gözlerin özlemi işte baak o benim kalbimde kazılı duruyor Sen çileyi bilirmisin çekmekle bitmeyen o zehri tattınmı hiç düşlerine bile prangalar vurulup hiç kimsenin çekmediği cazayı çeken kader mahkumunun çaresizliğini bilirmisin bilirmisin söyle gülerek karşıladığım dertlerin ağlayarak uğurladığım gülmenin çileyle geçen bir ömrün acısı işte baak şu benim yüreğimde sızılı duruyor Sen çareyi bilirmisin ? sen çareyi bilirmisin o benim ecelimdir çaresizlikse kaderim işte baak o benim alnımda yazılı duruyor o benim alnımda yazılı duruyor... ( kulubeci ) |
ağlayarak uğurladığım gülmenin
çileyle geçen bir ömrün acısı
işte baak
şu benim yüreğimde sızılı duruyor
sadece çeken bilir derim.tebrikler.