MELİKİ
Çığ ışıltıları içinde dokunulmamış,zümrüt bir ruhla yürümeli
Unutma!Demir yürüseydi altın olurdu,pas yürüseydi toprak, Ve melekler yürüseydi ancak sen... Bilir misin balıklar,o iri gözlerindeki gümüş yalazları nereden alır? Kanatlarından Onlar da bir çeşit kuştur sonuçta denizde uçan... Ve unutma Sadece kuşlar,yüreklerini kanatlarının altında taşırlar. Ve güneş doğar Ve sular çekilir Ve şimşek çakar Ve kıble olur tüm insanlar için bastığın toprak... O anda bütün çiçekler sana açar Bütün kuşlar sana uçar Ay sulara düşer Martılardan çok sana yakışır çığlık Haberi bile yoktur oysa ruhunun pul pul dökülmesinden Balıkların,mektupların,kuşların... Bir durakta beklerim,ellerim cebimde Elimin cebime yakıştığı tek mekan burası Ve nerden geldiği önemsenmeyen bir rüzgar Ve mevsim yağmurdan hamile Ve görürüm seni... Islandıkça kabaran saçların, Kabardıkça açılan kanatların Yükselir sonsuzluğa... Bir tüy düşer uçmanlarından Onu alır,fidan niyetine dikerim toprağa Meyvenin cümlesini bu ağaçta tadarım Güzellik,sadelik,saflık,özlük Yakışmaz köre gözlük Sana şeytanlığın yakışamadığı gibi... Ve bebekler uyurken yüzlerinden belirli belirsiz bir gülümseyiş geçer Herkes "melek geçti" der Ben "sen geçtin" derim... |