Tutuklu Kalmak İstemedim Ki...Tüm bunlardan sorumlu Bir benlik taşımak istemedim ki Gönül kapım açık, sonuna kadar Ne arayan var Ne de soran... Dediysem eğer Bu demek değil..! Çalmadan gir içeri... O karanlık gecelerin Adı sanı bilinmeyen Yaban ellerinde En ücra köşelerin Eğreti yüzü olup Şehir merkezinin girişinde İsimsiz karayolu tabelası gibi Merak edilecek biçimde durmamak Gelen geçen hanı, uğrak yeri olmamak İçindi bunların hepsi... İstemedim ki seni... Derbeder,dağınık ruh halimle Özgürlüğüne paha biçilmez şekliyle Seninle elele verip Islaklığında üzerimize düşen Güneşin harika doğuşunu İzlediğimiz camın Kırık pervazından akan Yağmur damlalarının sessizliğinde... Parmakların tene temasıyla O güzel anın O doyumsuz edasıyla O geçen zamana O yağmurda O saçak altında Nefes nefese durmak varken... Ben sende İstemedim yaşamayı..! Dapdaracık yollardan geçip Sensizliğe Yalnızlığa Kadere boyun eğmeyi Kaybolan tükenen umutlara Zalim yıllara Ve...Bir çok benzeri İçte yaşanmamış her ne varsa.. Çareler tükenmiş Dil suskun, lâl olmuş Her şey nahoş... O bağ bahçe bozumundaki Hasat zamanı geçer Üzüm tadında mayhoş... Düşmek istemedim..! O dipsiz kör kuyulara Gardiyansız yarınlara... Şu kısacık ömürde Veryansın edip sensiz Şerefe kadeh kaldırıp O kara zindanlarda Tek başıma çürümek istemedim... Artık her neyse Anlatılanlardan yola çıkıp Olan olmuş deyip Yarı açık göz ile Uyku halinde gezen Bu kadın belkide çıldırmış Sabaha varmadan Tez elden yanına varıp Verilen ilacın etkisinde sanıp Eczaneye yan tesirini sorup Onu bu dertten kurtarıp Bi zahmet Beni anlasana..! |
belki de suçludur geçmişi unutmuşlar....