GÜZ GÜNEŞİ
Kalp nelere gark olmadı bir amansız aşk yüzünden
Hasretlerde kaldım her an bir zamansız aşk yüzünden Körfezlerde sakin deniz doruklarda yanardağdım Doruklardan akıp gittim bir dumansız aşk yüzünden Yorgun kalbimin ateşi güz güneşim ervahımsın Ne sitemim ahu zarım ne yürekte eyvahımsın Başı sonu belli değil yazdığım bu son romanın Senden gelene razıyım sevabımsın günahımsın Bana gözlerini gönder sakın kızıp olmaz deme Hayallerin şeref verdi geçen akşam viraneme Bir başıma kâbuslarla boğuşurken gece gündüz Beni yine suçlu buldu yargılandığım mahkeme Yerim yurdum yitik benim neredeyim şaşırmışım Yüreğimi rüzgârların kanadında aşırmışım Bu sevdadan şüphe etme beni bu şüphe öldürür Yüreğinden akan koru yüreğime düşürmüşüm Yokluğuna dayanamam ahlarım arşı boyladı Yunus gibi yandım durdum gel gör beni aşk neyledi Bin cefaya razı oldum seviyorum demen için Duydum sende aşıkmışsın sabah meltemi söyledi Hasretinden kor olayım sende bana yanacaksan Çölde kuru dal olayım eğer gelip konacaksan Dediler ki hasret zehir ağır ağır öldürüyor Gözüm kapalı içerim ellerinle sunacaksan Ey yar! Gel öp yüreğimden kerametlerin görünsün Ayrılığa sebep olan kızgın çöllerde sürünsün Coşari der ki ey canan kusurum varsa bağışla Bağışla ki gözlerinde yorgun yüreğim barınsın 07.12.2010/Samsun İbrahim COŞAR |
Çölde kuru dal olayım eğer gelip konacaksan
Dediler ki hasret zehir ağır ağır öldürüyor
Gözüm kapalı içerim ellerinle sunacaksan
hocam
zor bir kalıpla
mükemmeli yapmışsınız
kutlarım
saygılarımla