SUZAN...
Geldiğini duyunca sularım duruldu
Canıma can geldi yüzüme kan... Kırıldı aynalar içimde birkere neyleyim Ben kendime vuruldum Aşkı yıldızlı gözlerinde müebbete hapsetmişim Mehtabı resmin diye karanlık bir tuvale çizmişim Bu gece seni sana getirmişim Suzan... Dudaklarından hayat suyunu içerken Yüreğimin ateşi filizlendi birden gecenin ayazında Aşkın heceleri boğarken karanlığı dipsiz uçurumlarda Sevda türküleri var dilimin avazında Suzan... Dikenleri kanatsada avuçlarımı Gül kokulu bakışların durur nazarımda Her şafakta en mahrem kuyularıma atarsın Yusuf’u Sinemi fasıldan fasıla yakar kavurursun Suzan... Pençelerimi kurtardın ya prangalardan Özgürlüğe uçuyor sayende şimdi bütün güvercinler Kanat kanat yürek yürek olmuş Gökyüzünü esir almadan karabulutlar En güzel şarkılarını türkülerini söylemelisin Suzan... Bir nefes kadar yakın taze karanfil kokusu Çek içine en derinden sabahın hasretini Nasılsa bu hüzzam beste hiç bitmeyecek Bu soğukta bu kırağı erimeyecek Suzan... Teslim olmak yok karanlık geceye Çek silahını vuruşacağız sabaha kadar Güneşi görmeden ölmek yok Ölmek varsa dönmek yok Bu aşk bitmeyecek mezara kadar Suzan... Ahmet ÇALIŞKAN |
yüreğinize kaleminize sağlık abim