ANNECİĞİM SENİ İSTİYORUM
seni istiyorum annneciğim,
istiyorum ki hep yanımda ol, şefkatli kolların beni kavrasın hep istiyorum, o güzel gözlerinle bana hep nazar et. zira hiçbir şeyden alamadım onlardan çok lezzet. sana ihiyacım var anne, bir güneş gibi etrafımda dön istiyorum. çepeçevre etrafımı kuşat o şefkatli ziyanla. küçük bir fidan gibi sana daim ihtiyacım var anne. istemiyorum senden poşetler dolusu erzak, şefkatli göğsünden akıtılan süt kafi bana, istemiyorum rengarenk kumaştan cici cici elbiseler, bedenin, bedenimi sarsın istiyorum. istemiyorum senden oyun ve onuncaklar, senle eğlenmek, senle oynamak, sana oyuncak olmak istiyorum anne, neredesin..... daha ne kadar gecikeceksin..... ne olur beni kimselere bırakma anne. kavuruyor menfaatkar nazarlar beni. sıkıp daraltıyor sana ait olmayan kollar beni. şefkatli yüreğinin derinliklerine inemediğim sığ göğüsler bana dar geliyor anne. istiyorum ki bana bakan nazarlar cüzdanını ne kadar doldurabileceğinin hesabını yapmasın. benim sana şuan ihtiyacım var anne . neredesin? benim bu fıtri ihtiyacıma mukabil sen hangi hallerdesin. şu sefihane sokalar mıdır sana benden daha çok cazip gelen. yoksa üç günlük dünyanın para ve geçim hırsımı. bana bakmak sana esaret, başkalarına ücretle hizmet etmek hürriyet olarak mı gözükür yoksa. ben senin için neyim anne? iş mesainden arta kalan zamanlarda bir stres topu muyum? yoksa bir gecelik eğlencenin telafisiz bir pişmanlığı mıyım? yoksa elden ayaktan düşeceğin yılların teminatı mıyım ben? ben senin için neyim anne. bulamadım bu sorunun cevabını. ancak şunu bil ki anne sen benim için artık ödenemez bir hak değilsin. ayağının altında cennet arayacağım bir değer de değilsin. zira sende bana ait olan ödenemez haklarım vardı da, sen başka mekanlarda başkalarına sarf ettin ve ayaklarının altını his ve hevesatın aktığı şu mülevves sokaklarda kirlettin. ve artık ben büyüdüm anne, kendi ayaklarımın üstünde duruyorum, etrafımı da daha iyi görüyorum. özür dilerim anne. sana yüklenmediğin bir yük olduğum için özür dilerim. şunu bil ki anne, o zaif ve çaresi dönemlerimde ne kadar ilgi alaka ve şefkatinden hissem oldu. şu kuvvet ve imkanlarımın olduğu dönemde o kadar hissen var bende. aylık ne vermiştin o bakıcıya önce onu söyle... sonra market sütlerinden hangisini içirmiştin onu da hesaba ekle... ağlarken ağzıma tutuşturduğun plastik aldatmacaları da... şefkatinle sarmadığın bedenime giydirdiklerin de, ve sabah yanımdan kalıp gitmemem için seni geceden rahatsız ettiğimden sebep kaybettiğin mesailerinde olsun masraf listende. hepsini yazda ödeşelim anne. kalmasın bir hakkın bende. evet kalması beni rahatsız eder anne. ama şunu bil ki anne benim çok ama çok hakkım kaldı sende. |