Gitmek kolaydı, kalmaksa zor Ankara' da...
gitmek kolaysa, sen zoru başardın aslında
Akşam erken indi yine bu şehre Karanlığın ortasında, adı kaldı bir medeni şehirdi O, Antik, mitolojik ve tarihsel Kendi trajedyasının içinde yükselen bir komediydi aslında Ondan ayrı kaldığım günlerde Doğduğum toprakların kokusu burnumda tüten özlem olmustu kimbilir kaç fahişe aşka gebeydi tarihin bilinmez mirası... Gitmek kolaydı, kalmaksa zor Ankara’da... Bir aşkın mesafesi kadarmış hayat ayrılık en uzun olanı, Ve geçiyor ömür Portakalı yemek kadar, kabuğunuda soymak zahmetli aslında Hangi iş kolay ki....!!! gurbet sürgünü düşlerin peşinde koşarken rastladım bir sevda masalına Kendimi bir an orta oyununda buldum pişikar-ı bendim, kavuklu AŞK... Gitmek kolaydı, kalmaksa zor Ankara’ da... Mısrasal bir avuntuydu yazılanlar trajik bir demogoji,, tavırsız bir bağlama notasıydı sözlerim Nakaratı çakma, sözleri anonim düşsel bir kırıntının yalnızlığa sitemidir bu,,,, ne kafiye uyar, ne de kinaye ... Baş şehrin , baş karakteridir filmin aktörleri Sahnenin ne perdesi var, ne de ışıkları ayrılık tasviri yapmak, sevmek kadar sorunlu Aslında bir kaçıştır yalnızlık, bahanedir, şehre küstüler, Gitmek kolaydı, kalmaksa zor Ankara’da... |