Dağ Gibi Baba SÜLEYMAN
Dağ gibi bir adamdı baba Süleyman;
Kara pos bıyıklarıyla, Babayiğit tavırlarıyla, Delikanlı duruşuyla, Bir karlı dağ gibi adamdı koca Süleyman. Tek göz odalı Derme çatma barakadan bozma evinde, Bir Haceri vardı baba Süleyma’nın, Bir de kızı Nazlı’sı, Dağ gibi bir adamdı koca Süleyman. Arefesiydi bu akşam baba Süleyma’nın; İkramiyeyi aldığı gibi, Hacer’ine bir kırmızı yazmayla bir çift çarık, Kuzusu Nazlı’ sı için de bir kırmızı elbiseyle, Göründü evin önünde baba Süleyman. Kızı gözünde bir dağdan farklı değildi Baba Süleyman... Hani bu dünyada herkezin başına bir iş gelir de; Bana genede bir şey olmaz derdi kuzusu, Babasına her baktığında. Aslan yürekli dağ gibi bir adamdı Süleyman; Bayram sabahı gelmişti baba Süleymanın, Başkalarının elleri öpülecek anası babası varken, Delikanlı baba Süleyma’nın kuzusu Nazlı’ sı ve Hacer’in den başka kimsesi yoktu. Tuttu karısı Hacer’in sağ elinden, Aldı kuzusunu sağ yanına, İndiler Kadıköy’e sahilde kahvaltı yapmaya. Büyük mutlulukla ilk defa böyle bir, Bayram sabahı yaşayan kuzusu Nazlı’ya Simit ve çay öylesine lüks gelmişti ki, Kim bilir babam , Ne zaman getirir bir daha gibi bir düşünce geçti aklından. Az ileride bağıran helvacıyı gördü Nazlı; Baba dedi aslan yürekli dağ gibi baba Süleyman’a, Bana helva alırmısın? Alırım tabi dedi yavrusuna Süleyman, Neden almıyayım. Kalktı ayağa delikanlı baba Süleyman, Cebinde on beş kuruşuyla; Kardeş dedi kardeş! Şu sepetteki helvalar kaça? Çok para değil beyim sadece elli kuruş! Dedi pos bıyıklı baba Süleyman’a, Ne! Elli kuruşmu çok para değil olmasına ama, Parası olmayana çok para be usta ..dedi Aslan yürekli baba Süleyman kendi kendine, Gözleri doldu Süleyman’ın , Bir helvalara baktı Süleyman, Birde yavrusuna; Yok ulan dedi baba Süleyman, Yok bu vicdansız dünyanın ne adaleti, Nede ben gibi garibanlara bi merhameti , Şunca helva ne olurdu onbeş kuruş olsaydı dedi... Döndü ailesinin yanına dağ gibi baba Süleyman, Ne oldu baba dedi kuzusu neden helva almadın bana? El kadar kızın bana sordurduğun sorusuna bak dedi , Baba Süleyman kalben Kahbe dünyaya.. Yokmuş kuzum diye bildi sadece , Bizim paramızın yettiği kadar büyük helva yokmuş dedi. Aslan yürekli dağ gibi baba Süleyman. Tuttu hanımı ve evladının elinden Delikanlı aslan yürekli baba Süleyman, Hem ağlıyor hemde yürüyordu baba Süleyman, O gün bu gündür Süleyman, Ne vakit bir helvacı görse , Gözleri dolar, acı acı yutkunmaya başlar ve Ağlardı pos bıyıklı baba Süleyman. (04 Aralık 2010) Cici |